"Kahraman değildi. Bir kahraman hiçbir zaman, ona işkence edenlere yalvarmazdı. Bir kahraman hiçbir zaman, acı çekmemek için ölmeyi dilemezdi. Bir kahraman kafasındaki şeytanlara yenik düşmezdi."
Ben bu yazarı nasıl bu kadar geç keşfettim? Kitap o kadar sürükleyici ve güzeldi ki bir çırpıda okudum. Erkek karakterimiz Gideon Hindistan in karanlık çukurlarında işkence görmüş ve akıl sagligini kaybetmeye yaklaşmış biri. Kadın karakterimiz Charis üvey abileri tarafından dövülmüş, işkence edilmiş bir güzel... Ve kızımızın evden kaçması sonunda yolları kesişir. Yazar kurguyu çok sağlam oluşturmuş. Gideonun çektiği her acıyı ve izdirabi bende hissettim. Charis ise historical roman karakterleri arasında hayran olduğum bir karakter gururlu, kendi ayakları üzerinde duran ve inatçı asla altta kalmıyor, mücadele etmeyi biliyor. Bir o kadar da merhametli ve iyi bu sayede Gideonun yaralarını sardı, tabi inadinida unutmamak lazım, Gideon gibi inatçı bir erkeği ancak Charis gibi bir kadın yola getirebilirdi. Kitabı genel anlamı ile çok beğendim sadece Gideonun sürekli ben seni mutsuz ederim ve seni hak etmiyor tiradi sonlara doğru beni sinirlendirdi. Onu çok iyi anlıyorum kendinde bir ışık görmüyordu ama aldığı kararlar Charis'i mutsuz ediyor bunu bile görmeyecek kadar kördü. Ayrıca yazar kitabın son sayfalarında gelecekten mutlu bir kesit koyabilirdi. Çünkü karakterler çok acı çekmiş okuyucuya onların mutlu ve çocuklu olduğu bir gelecek kesidini çok görmese iyiymiş. Kitaba verdiğim bir puanı buradan kırdım. Onun dışında kitap historical sevenler için mükemmel. Kesinlikle tavsiye ederim.
Anna Campbell .... Ben bu yazarı nasıl bu kadar geç keşfettim? Kitap o kadar sürükleyici ve güzeldi ki bir çırpıda okudum. Erkek karakterimiz Gideon Hindistan in karanlık çukurlarında işkence görmüş ve akıl sagligini kaybetmeye yaklaşmış biri. Kadın karakterimiz Charis üvey abileri tarafından dövülmüş, işkence edilmiş bir güzel... Ve kızımızın evden kaçması sonunda yolları kesişir. Yazar kurguyu çok sağlam oluşturmuş. Gideonun çektiği her acıyı ve izdirabi bende hissettim. Charis ise historical roman karakterleri arasında hayran olduğum bir karakter gururlu, kendi ayakları üzerinde duran ve inatçı asla altta kalmıyor, mücadele etmeyi biliyor. Bir o kadar da merhametli ve iyi bu sayede Gideonun yaralarını sardı, tabi inadinida unutmamak lazım, Gideon gibi inatçı bir erkeği ancak Charis gibi bir kadın yola getirebilirdi. Kitabı genel anlamı ile çok beğendim sadece Gideonun sürekli ben seni mutsuz ederim ve seni hak etmiyor tiradi sonlara doğru beni sinirlendirdi. Onu çok iyi anlıyorum kendinde bir ışık görmüyordu ama aldığı kararlar Charis'i mutsuz ediyor bunu bile görmeyecek kadar kördü. Ayrıca yazar kitabın son sayfalarında gelecekten mutlu bir kesit koyabilirdi. Çünkü karakterler çok acı çekmiş okuyucuya onların mutlu ve çocuklu olduğu bir gelecek kesidini çok görmese iyiymiş. Kitaba verdiğim bir puanı buradan kırdım. Onun dışında kitap historical sevenler için mükemmel. Kesinlikle tavsiye ederim.
Neyin kimin esiri oldugu hakkında en ufak bir fikrim yok. Kitap öyle güzel başlayıp sonrasında saçma sapan bir hal aldı ki, inanın Charis'in -esas kızımız oluyor kendisi- Gideon'a üzüldüğü kadar bile üzülmedim.
Günahın Esiri
Anna Campbell,
Ben bu kitabı nasıl okumamışım kendime inanmıyorum. Harika çok beğendim öyle ki yavaş yavaş sindire sindire okudum. Nasıl gizemli nasıl heyecan içeriyordu. Okurken çok şeyi merak ettim. Keşfetmek ve hissetmek harikaydı. Baştan sona kadar Gideon isminde sanırım hiç bir karekter kötü yazılmamış bayıldım karektere. Konu olarak ise abilerinden kaçan bir kız onu kurtaran yaralı muhteşem insan. Öyle yaralı ki neden öyle olduğunu merak etmeden duramıyorsunuz. Kısaca arkadaşlar ikilinin hikayesi benim için enfesti
İlginç, bu yakışlı nazik adam ona dokunuyordu ama o hiç bir şey hissetmiyordu. Bay Gideon ise,odanın öteki ucundaydı ama her nefesinin sahibi gibiydi..