Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Günce 1956-1957

Nurullah Ataç

Günce 1956-1957 Sözleri ve Alıntıları

Günce 1956-1957 sözleri ve alıntılarını, Günce 1956-1957 kitap alıntılarını, Günce 1956-1957 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
SON.
Sayrılarevine (hastane) düştüm. Bu kez önemliye benziyor. Öldürür mü? Öldürmez mi? Orasını bilemem ya, İstanbul'a gidecektim, sağınlar (hekimler) bırakmıyor. Bir süre yazı yazamayacağım. Ben de yazamayacağım, Kavafoğlu da yazamayacak. Ayrılamaz benim yanımdan. Kim bilir? ola ki son yazdığım çizeklerdir bunlar. Öyleyse ne yapalım? Bunca yıl yaşadım, yeter bana.
Sayfa 265Kitabı okudu
... bilisizlerle, kendilerinden aşağılarla konuşanlar, öğretmeğe kalkanlar kendilerini beğenirler, bilgiç olurlar. Kendinizden küçük gördüklerinizle konuşmayın, onlarla düşüp kalkmayın ki büyük sanmayasınız, bilgin sanmayasınız kendinizi.
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
Şaşıyorum etkiden kaçınanlara, başkalarına benzemekten kaçanlara. Büsbütün mü güvenleri yok kendilerine? Aldıkları etkiyi içlerine sindirememekten, benimseyememekten, kişiliklerine karıştıramamaktan mı korkuyorlar? Özgünlük, birer kişiliği olanlara vergidir, kişilik de etki altında kalmakla bozulmaz, yitmez. Tersine, etki kamçılar onu, belirtir.
Sayfa 186Kitabı okudu
Monsieur Picasso, "Ben yalnız kendi kendime öykünmekten kaçınırım." dermiş.
Yalnız çocuklara değil, bütün yazarlara vermeli bu öğüdü...
Bugünkü İstanbul gazetelerinin birinde okudum: "Dört sene evvel 30 kasım gecesi, saat 22.45'de mesut bir yuvanın telefonu aci acı çalıyor." Okumadım sonrasını. Belli ki yazı yazmasını bilmiyor bunu yazan. Anlatacağı olayı görmüyor. Sorun kendisine: Telefonun "acı acı çalması" ne demektir? Telefonun sesi, iyi haber verdiğinizde başka, kötü haber verdiğinizde başka mıdır? Bunun adına da "güzel yazmak" diyorlar, okullarda çocuklara böyle yazmayı öğretiyorlar. Anlamıyorlar böyle yazmakta, böyle basmakalıp sözler kullanmakta bir türlü "yalancılık" olduğunu. Böyle yazmaya alıştırmakla öğrencilerin gerçekten görmelerine gerçekten duymalarına engel oluyorlar. Öğretmenler şöyle demeli çocuklara: "Ancak gördüğünüzü, duyduğunuzu yazın, bunun için bir değer yargısı gösteren katkıdan kaçının." Annem dedi ki..." deyin, "Sevgili annem dedi ki..." demeyin."
Okumadan geçemediğim için okuyorum,sıkılsam da okuyorum.Düşünmek için okuyorum,hayran olmak için okuyorum,eğlenmek için okuyorum.Okuyup yoruluyorum.Dinlenmek için de gene okuyorum.
Reklam
Ataç’ın 1953 düşüncesi
Ama şimdi kim düşünüyor bu toplumun 2. Abdülhamid’den çektiklerini? Şimdi birçok kimseler padişahları övüp onlarla övünmeye bile kalkıyor. 2. Abdülhamid’i dahi övenler bulunuyor. Ne yapalım? Herkese aşılayamazsınız ki hürriyet aşkını! İnsanların çoğu korkar hürriyetten, buyruk altında yaşamak ister. Sarsmak, uyandırmak gerektir onları. Rahatları kaçacakmış, kaçsın! Rahattan, tasasızlıktan mutluluktan üstün amaçlar vardır kişi oğlu için.
Sayfa 74 - VarlıkKitabı okudu
Duygu düşünce ikilemi
Duygularımız karşısında düşüncelerimizi susturmağa değil, düşüncelerimiz karşısında duygularımızı susturmağa çalışalım.
Sayfa 28 - VarlıkKitabı okudu
203 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.