Ölüm ise ,kimi insanlar için bir kurtuluş olduğu halde bile,nasıl matem siyahına boyat evlerin ruhunu.Gidenler sakindir,hiç olmazsa görünüşte .Ama kalanlar, ağlamak , tükenircesine gözyaşı dökmek isterler .
"Doğuya, Batıya, bekleyen insanlığın ufuklarına dikelim fazilet anıtlarını. "Başarı Allah'tandır", "Allah'tan başka havî ve kuvvet sahibi yoktur" inancıyla donanarak dünyanın en âciz halkları olmaktan çıkıp en kudretli Milleti olmasını bilelim."
Kendi kişiliğini aramak :
İnsanın bu dünyadaki görevi budur.
Özgürlükle aramak.
Kaba kuvvete ve ekonomik baskıya aldırış etmeksizin aramak.
Sabır içinde aramak.
Tanrı'ya güvenerek aramak.
Evet! Kendimizden «kendimizi çıkarmak! Bu dünyaya gelişimizin sebebi bu: Ölü, statik malzememizden, canlı ve diri, dinamik ve anlamlı ruhumuzun varoluş heykelini çıkarmak ve onu ebediliğin ahenginde kalıcı kılmak.
Doğum ve ölüm, bir vakit için, bizi günlük olandan, gündelik olandan koparıyor, ebedîliğin karşısına çıkarıyor.
Biri geçmişi toparlayıp getiriyor, öbürü gelecek zamandaki kader gücünden tohumlar taşıyor şimdiki zamana.
Bir eserin doğuşu, ne kadar çileli olursa olsun, sahibini o ölçüde bir yücelik coşkusuyla donatır. Verimsizlik ve kısırlık, sonuç vermeyen çalışmalar, görünüşteki rahatlığa rağmen, içinde ölüm azabından, kabir sıkıntısından bir çırpınış saklamakta.