Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Asker Kaçağının Romanı

Günler ve Geceler

Alfred Jarry

En Eski Günler ve Geceler Sözleri ve Alıntıları

En Eski Günler ve Geceler sözleri ve alıntılarını, en eski Günler ve Geceler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Odilon Redon La bataille des os, 1881
İnsan, kendi dışındaki bir iskeleti, kaslarının çekim yoluyla değil de basınç yoluyla hareket ettirebileceğini ve bu iskeletin, geometriden doğmuş olduğundan, neredeyse sürekli olarak yetkinleşebilen kemik sisteminin mineral uzantısı olarak, daha çok güç kullanılan yöne doğru değişim geçirmek üzere yüzyılların evrimine ihtiyaç duymadığı için tercih edilen devindirici güç olduğunu fark edebilecek kadar deha sahibiyse (geometrik figürlerin çizgileri kendi dışlarında da devam ettiğinden, bunların, benzer özellikte ve çok daha büyük boyutlarda başka figürler meydana getirdiğini öğrenmek de deha gerektirir); biçimleri ve renkleri, yollarda ve patikalarda, olası en kısa zaman içinde, hızlı bir akaçlama yoluyla yakalamak için dişli çark düzeneğine sahip bu makineden yararlanmalıydı; çünkü tinin öğütülmüş ve karıştırılmış besinlerden yararlanması, belleği, yıkıcı unutkanlık çalışmasından kurtarır ve tin, bu özümsemenin ardından, kendine uygun yeni biçim ve renkleri çok daha rahatlıkla yeniden yaratabilir. Biz, hiçlikten yaratmayı bilmiyoruz, fakat kaostan yola çıkarak bunu yapabiliriz.
Sayfa 46 - Sel. Birinci Baskı: Ocak 2016 Türkçesi: Işık Ergüden
Kim öldürüyor bizi? The Thin Red Line (1998)
İki tür korunma içgüdüsü vardır, soylu ve soysuz. Soylu içgüdü, kendi benini koruma ve kişiliğini dış kuvvetlerin sızmasını engelleyerek sürdürme içgüdüsüdür. Zekiler ölümüne dövüşemez, çünkü onlar, ortak noktaları zekaları olduğundan, asla tam olarak birbirlerinin düşmanı değildir. Bedenler de, şu ya da bu nedenle, asla birbirlerini yemezler, çünkü bir diğerine vurarak ona yaralamayı öğretmekten çekinirler. Zaten, "öteki" algısının onlarda pek net olduğu da söylenemez. Bir burjuva, bir köylü, bir asker, tüm bedenlerin aynı içgüdüye, güruh içgüdüsüne sahip olduğunu kabul edeceğinden, "ötekiler gibi" davranmayana sinirleneceklerdir. Bedenler (ya da güruh) süreksizdir. Bedenler uzam içinde birbirinden ayrıdır ama kendilerini dayanışma içinde hissederler. Çünkü süreksiz olan şey sürekliliğe doğru eğilim göstermezse yok olur.
Sayfa 33 - Sel. Birinci Baskı: Ocak 2016 Türkçesi: Işık Ergüden (IX ASKERİ APTALLAŞTIRMA ÜZERİNE)
Reklam
Zamanın iki farklı anını tek bir anda yaşamak harikulade bir şeydir; ezeliyetin bir anını, yani tümünü -çünkü ezeliyetin anı yoktur- sahici bir şekilde yaşamak için bu yeterlidir.
Bedenler (ya da güruh) süreksizdir. Bedenler uzam içinde birbirinden ayrıdır ama kendilerini dayanışma içinde hissederler. Çünkü süreksiz olan şey sürekliliğe doğru eğilim göstermezse yok olur. Fakat sürekli olan, mükemmeldir, mutlaktır, sonsuzdur, çünkü bu nitelikler eşdeğerdir; dolayısıy­la, birbirlerini sınırlandıracakları için, iki sonsuz olamayacağından, ancak bir sürekli olabilir. Madde, bedenler, ya da güruh -ki bunlar süreksizdir-, süreklinin yerini -ki bu da Tin' dir- ancak onu yok ettikten sonra alabilirler. Bu yok etme, bilinen yöntemlerle ve az ya da çok kah dişlileri olan makinelerle, kendi benini koruma içgüdüsünün az veya çok güçlü olmasına bağlı olarak sağlanır.
Kendi geçmişine başkasının kalbinde sahip olan şimdiki zaman, hem Kendi'ni, hem de "Kendi, artı, herhangi bir şey"i yaşar. Zamanın bir nok­tasında yalnızca geçmişin bir anı ya da şimdiki zamanın bir anı var olmuş olsaydı, bu "Artı herhangi bir şey"i asla algılamazdı; çünkü bu yalnızca zamanı Algılama Edimi' dir.
Bir bilim ancak benzer birimler varsa, matematik noktalar ya da noktalar sistemi varsa bilim olduğundan, değişken ve farklı varlıkları tedavi etmek ilmi her koşulda anlamsızdır; ve tinlere olduğu gibi, zeki olan­lara da uygulanamaz, bedenlerin iç yapısı muhtemelen farklı­dır ve kalplerini bir kulaklarının kepçesine asmadıkları sürece kalpleri sağda olanlara da uygulanamaz; eğer kalplerini solda taşırlarsa, mütevazılıktandır.
Reklam
...yaşamın sürekli olduğu asla fark edilmiyordu, hatta, bu sarkaç hareketleri olmadan sürekli olabileceğine inanılmıyordu; yaşamın önce­likle kalp atışlarında doğrulandığı fark edilmiyordu. Kalp atışla­rının varlığı çok önemlidir; fakat kalbin gevşemesi, mola vermiş sıkışmadan başka bir şey değildir ve bu küçük ölümler yaşamı sürdürmektedir.
O büyük yeldeğirmeni kavramı gibi, biraz Don Kişotçuluk; fakat yeldeğirmenlerini yalnızca öğüttükleri buğdaydan tanıyanlar aptallardır.
Tek başına ağız, bir ağacın yaprağı gibi, her yüze göre farklı­dır ve yüzün, çizmeyi bilmeden çizilebilecek tek bölümü budur, çünkü dudakların ve var olan dudak hareketlerinin tesadüfiliği­ne göre değişen eğimli hatlarla belirtilecektir her zaman. Hatta sesler benzer olduğunda bile, konuşan iki kişinin ağızları farklı­dır. Çünkü konuşmadıkları ve ağızların kendileri olarak kaldık­ları anlar vardır.
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.