Gurabahane-i Laklakan ve Diğer Yazıları Sözleri ve Alıntıları
Gurabahane-i Laklakan ve Diğer Yazıları sözleri ve alıntılarını, Gurabahane-i Laklakan ve Diğer Yazıları kitap alıntılarını, Gurabahane-i Laklakan ve Diğer Yazıları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Soğuk bir kış günü, karanfil almak için çiçekçi dükkânına girdim. Sessiz bir hayat ile teneffüs ettiği hissedilen karanlık yapraklı bodur bir hurma ağacından başka birşeyle meşgul olmadım. Hareketsiz duran haşim ağaca baktım ve düşündüm: Bir limonlukta mahpus olduğu için, uzaklarda kalan diğer hemcinsleri gibi, öğle güneşlerinde sıcak toprağa gölge salamayan , yağmurlarda ıslanamayan, fırtınalarda sarsılmayan, semayı, yıldızları, ayı görmeye görmeye unutan şu ağaç bulunduğu köşede acaba mesut muydu?
İtiraf etmeli ki "gülüş" ruhun asil bir faliyeti mahsulü değildir. Hiç kimse kendine gülmez; güldüren diğerinin aczi, kusuru ve zühulüdür ve gülen, kendinden fazla memnun olan gururumuzdur.
Eski saz sandalyelere uzandık. Nefis bir çin çayından yudumlar içerek etrafta tekâsüf eden akşam lâcivertliğine ve bir köşesine ince bir hilâlin teressüm ettiği yeşil semaya daldık ve sustuk. Uzaktan su ve ezan sesleri geliyor. Uhrevî ve sert kokularını daha kuvvetle neşretmeğe başlayan bahçenin her tarafında şimdi yeşil Mevlevîler daha vecdle, daha rahatla dönüyorlar.
Tebessüm, gülüş ve ağlayış, hep saklamak istediği gülünç veya iğrenç ruhun etrafında tuttuğu perdelerdir ki "ruh" onun arkasında çarpık ve ürkek bir hayvan gibi, endişeli gözlerle bakarak çömelmiş oturur.