Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çıtır Çıtır Felsefe

Güzellik ve Çirkinlik

Brigitte Labbé

Güzellik ve Çirkinlik Gönderileri

Güzellik ve Çirkinlik kitaplarını, Güzellik ve Çirkinlik sözleri ve alıntılarını, Güzellik ve Çirkinlik yazarlarını, Güzellik ve Çirkinlik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Güzellik
Güzel şeyler görmek, yalnızca göz zevki değildir. Güzel olan, bizde bir etki bırakır. Çevremizdeki şeylerin güzelliği üstümüze, ruh halimize, isteklerimize, hareketlerimize yansır. Güzellik düşüncelerimizin rengini değiştirir: Bir müzik parçasının, gece yıldızların, bir heykelin, bir gökkuşağının güzelliği moralimizi düzeltir. Bize hayatın güzel olabileceğini hatırlatır.
Yeşil Işın
Anabel ve Toni, güneşin batışını izlemek için denizi yukarıdan gören kumun tepesinin en yüksek noktasına çıkıyor. Tepeye ulaşınca, Anabel’in soluğu kesiliyor. Gökyüzü kırmızı, turuncu, mor, güneş kocaman, renkli gölgeler suyun yüzeyinde dans ediyor. Her şey mükemmel! Anabel, Toni’ye dönüp, “Ne kadar büyüleyici, öyle değil mi?” diyor. Toni, elektronik oyuncagini çıkarmış, kumların üstünde oturuyor. “Neredeyse son seviyeye geldim, dikkatimi dağıtma!” Anabel sesini çıkarmıyor ve güneşin ufukta batışını izliyor. Belki de yeşil ışını görebilecek, güneşin bazen, batmadan hemen önce, yeşil renkte son bir ışın yaydığını duymuştu. Anabel, duygularını Toni’yle paylamamadığı için hayal kırıklığına uğradı. Bu, onun mutlu olmasını, duygulanmasını, bu güzellikten etkilenmesini engellemiyor, ama kendini Toni’den uzak hissediyor. … Güzelliğin insanda yarattığı mutluluksa bunlardan farklıdır. Güzellik, bizi duygulara boğar, her şeyi çok güçlü bir şekilde hissederiz, bütün duyularımız sonuna kadar açılır. Bu tür bir mutluluk da ancak bizimle başkaları arasında sürekli paylaşılarak var olur. Güneşin batışını ya da Ay’ın yükselişini izlerken, okyanusu ya da yıldızları seyrederken, müzik dinlerken ya da bir sanat eserine bakarken, erkek ya da kadın milyonlarca kişinin ne hissettiğini anlar, onların da bu güzellikten etkilendiğini hissederiz. Böylece, dünün ve bugünün insanlarıyla,, buradaki ve başka yerlerdeki insanlarla, aynı zamanda da yıldızlarla, renklerle, kokularla, rüzgârla, -yani, hayatla bütünleşiriz.
Sayfa 37 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
İstemeyi istemek
Dünyanın ve hayatın içinden bir otoyoldaymışçasına geçip gidebiliriz. Hızlı ve düz bir çizgide. Ya da zaman zaman yolumuzu değiştirebilir, yavaşlayabilir, gözlemleyebilir, araştırabiliriz. İnsanların ve dünyanın güzelliğine açık olmaya karar verebiliriz. Bu güzellikler bize istek verecektir.-başkalarını istemek, sevmeyi istemek, yapmayı istemek, şarkı söylemeyi, gülmeyi, dans etmeyi, koşmayı, uçmayı istemek…En çok da, istemeyi istemek.
Sayfa 37 - Günışığı Kitaplığı
İstemeyi istemek
Çirkin olmak zor değil. Saçımızı taramayız, elimize geçeni giyeriz, yıkanmayız, rastgele konuşuruz, döke saça yeriz… Çaba göstermeye gerek yok, özensiz davranmak yeterli! Zaten hiçbir zaman, “Kendimi çirkinleştiriyorum.” demeyiz, bunu yapmaya gerek yoktur, kendini bırakmak, hiçbir şey için çabalamamak yeter. Ama, kendimizi “güzelleştirmek”ten söz ederiz. Bu, baştan bir şeye karar verdiğimiz anlamına gelir. Ayrıca, kendimize özen göstereceğimizi, çaba harcayacağımızı, etkin olduğumuzu da anlatır. Güzelliği aramak, güzelliği yaratmak, güzelliğe dikkat etmek, bir davranış, bir varoluş biçimidir.
Sayfa 35 - Günışığı Kitaplığı
“O, çölün güzelliğini keşfetmemi sağladı.” Bakmayı bilmek, dinlemeyi bilmek, hissetmeyi bilmek, durup soluklanmayı bilmek… Bunların hepsini öğrenebiliriz. Öğrenmek. Kendimizi, başkalarının rehberliğinde; hayal edemeyeceğimiz güzelliklere bırakmak… Gizli hazinelere doğru.
Sayfa 35 - Günışığı Kitaplığı
Güzel bulmayı öğrenmek -işte tuhaf bir fikir! Eğer güzellik, mutluluk, neşe ya da zevk yaratıyorsa, bunu nasıl öğrenebiliriz ki? Ya hissederiz ya da hissetmeyiz. Doğru, bir şeyi güzel bulmayı öğrenemeyiz, ama bakmayı, dinlemeyi ve hissetmeyi öğrenebiliriz
Sayfa 34 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
Kuşlarını ötüşünü duymadan bir ormandan geçmek, gün batımını fark etmeden sahilde yürüyüş yapmak, ülkeyi, gözünü yoldan ayırmadan bisikletle gezmek, deniz gözlüğü takmadığın için balıkları görmeden yüzmek, bazı binaların güzelliğinin hiç farkında olmadan aynı şehirde on yıl yaşamak, bir hiç bakmadan yüz kez önünden geçmek, 50 yıl boyunca aynı üç CD’yi dinlemek. Böylece, gözlerimiz kapalı ve kulaklarımız tıkalı yaşayarak, hayattan göçüp gidebiliriz.
Sayfa 33 - Günışığı Kitaplığı
“Bu müziği dinleyince kalbim daha hızlı atıyor.” “Günbatımını seyrederken gözlerim doluyor.” “Bu şarkıcının sesi o kadar güzel ki, tüylerim diken diken oluyor.” “Şömine ateşi güzeldir, ona bakarak saatler geçirebilirim, beni büyülüyor.” “Şiir okumak bana iyi geliyor.” “Mısır’daki piramitleri gördüğümde soluğum kesildi.” Güzellik bize bir şeyler yapar. Güzelliğin bizi, vücudumuzu, yüreğimizi hatta tenmizi etkilediğini söyleriz.
Sayfa 32 - Günışığı Kitaplığı
Güzel güzel bir sandalye herkes için güzel değildir. - Her zaman biri çıkıp onun çirkin olduğunu söyleyebilir. Güzellik, sandalyeye değil, sandalyeyi görene aittir. zaten biz de “O bana güzel görünüyor.” deriz, oysa “O bana mavi mavi görünüyor.” demeyiz. Bir şey insana güzel görünür. Ya da görünmez.
Sayfa 32 - Günışığı Kitaplığı
Resimlere not vermenin tuhaf bir fikir olduğu doğru. … Belki Picasso da çizdiği aynı hizada durmayan gözleri, eri burunlari ve yana kaymış ağızları olan kadın resimlerini sıfır alırdı! … Ama güzellik ve çirkinlik, ne doğru ne de yanlıştır. Onlar, renk, şekil, boy gibi, nesnelere ait özelliklerden değildir.
Sayfa 30 - Günışığı Kitaplığı
104 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.