Okullarda yabancı dil eğitiminden önce hâl dilini anlama eğitimi verilmeli insanlara muhataplarının ne demek istediğini çokça empati kurarak, çokça anlamaya çalışarak bunu nasıl yapacağı öğretilmeli...
Şu dünyada insana tevazu elbisesi kadar yakışan bir giysi görmedim. Ama insanlar ısrarla kendilerini çirkin, akılsız ve ucuz gösteren kibir elbisesini giymekte ısrar ediyorlar. Bunun en önemli sebebi özgüven eksikliğini sahte özgüven ile kamufle etmek.
Çok pahalı, bedeli fazla bir çantayı alamayanların sahtesi ile kendilerini tatmin ettikleri gibi; özüne güveni olmayanlar daha doğrusu onu beslememiş, geliştirmemiş olanlar da; varmış, sanki öyleymiş gibi davranma yoluna gidiyor. Çünkü özgüven pahalı bir sonuçtur. Kendiliğinden olmaz. Bazı bedeller ödenerek, bazı başarılara imza atılarak kazanılan bir şeydir.
Ama kibir öyle değil ki; bedava ve ulaşılması kolay bir sonuçtur.
Çakma çantanın orijinal olana kıyasla hemen yırtılması, eskimesi gibi kibrin de özgüvene kıyasla raf ömrü çok kısa. Bunu kibirli insanların çok mutsuz, huzursuz, çevresi ile kavgalı olmalarından anlıyoruz.
Yüzünü bile görmek istemiyorum yoluma çıkmazsan iyi edersin sözlerim sana ağır mı geldi kalbini mi kırdım affedersin şarkısı eşliğinde deli gibi dans ederek , gidişleri kutlayıp laf sokma yarışları yaptığımız düğünlerimiz bile var artık...!