Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halil Cibran - Tüm Eserleri 1

Halil Cibran

Halil Cibran - Tüm Eserleri 1 Gönderileri

Halil Cibran - Tüm Eserleri 1 kitaplarını, Halil Cibran - Tüm Eserleri 1 sözleri ve alıntılarını, Halil Cibran - Tüm Eserleri 1 yazarlarını, Halil Cibran - Tüm Eserleri 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Acılardan en güçlü ruhlar ortaya çıktı; en büyük karakterler yara izleriyle kaplıdır."
“Başlangıçlara güvenme, zira en doğru sözler son anda söylenir.”
Reklam
Halil tekrar konuştu, "Bir suçlu başka bir suçlu tarafından yargılanmaz, tıpkı bir Tanrı tanımazın günahkârların önünde kendini savunmayacağı gibi." Ve Halil izleyenlere dönüp dedi ki, "Kardeşlerim, tarlalarınızın efendisi dediğiniz bu adam ve uzun zamandır kendinizi teslim ettiğiniz bu adam beni yargılamak üzere atalarınızın mezarlarının üzerine yaptığı bu binaya getirdi. Sizin inancınızdan dolayı kilisenizin papazı olan bu adam beni yargılamak, aşağılamak ve acılarımı arttırmak için geldi. Her yerden hepiniz buraya bir acele benim acı çekişimi ve merhamet dilenmemi izlemek için geldiniz. Evlerinizi eli kolu bağlı bu kardeşinizi ve oğlunuzu seyretmek için terk ettiniz. Ben manastırdan kovulan suçlu ve kâfirim. Fırtına beni sizin köyünüze getirdi. İsyanımı dinleyin, bana acımayın ama adil olun çünkü merhamet suçluya verilir, ama adalet bir masumun ihtiyacı olan şeydir. "Şimdi sizi jüri olarak seçiyorum, çünkü insanların isteği Tanrı’nın isteğidir. Kalplerinizi uyandırın ve dikkatlice dinleyin, sonra beni vicdanınızın sesine göre dava edin. Size benim imansız olduğum söylendi ama ne suç ya da günah işlediğim söylenmedi. Beni hırsız gibi bağlanmış gördünüz, ama benim suçlarımı duymadınız çünkü bu mahkemede yanlışlar ortaya çıkarılmaz ama cezalar gümbür gümbür gelir.
Halil yanıtladı, "Cahil milletler iyi insanları tutuklayıp onları her istediklerini yapmaya zorlarlar ve bir zorba ile yönetilen ülke insanları köleliğin boyunduruğundan kurtarmak isteyenlere zulmeder. Ama iyi bir oğul annesini hasta diye terk eder mi? Merhametli bir adam kardeşini zavallı diye inkâr eder mi? Beni bugün tutuklayıp buraya getiren zavallı insanlar dün sana hayatlarını teslim eden aynı insanlar. Ve benim varlığımı onaylamayan bu geniş topraklar esneyip açgözlü zorbaları yutmayan aynı topraklar."
Rachel ve kızı yataklarına gidip onu seyrederek orada oturdular, sanki onun acıyla bozulmuş yüzünde ruhlarını ve yüreklerini ona yaklaştıran bir çekicilik bulmuş gibiydiler. Anne fısıltıyla dedi ki, "Onun kapalı gözlerinde sessiz konuşan ve ruhun arzularını harekete geçiren garip bir güç var." Miriam da, "Elleri Anne, Kilisedeki İsa’nın elleri gibi" diye ekledi. Anne cevap verdi: "Yüzünde bir kadının yumuşaklığı ve aynı anda bir erkeğin gözüpekliği var."
"Tanrı gözlerimi ve kulaklarımı açtı ve bana parlak ışığı gösterip Doğru konuşurken Doğruyu duymamı sağladı." Rachel sesli düşündü, "Tüm insanların üzerinde parlayan güneşten başka ışık var mı? İnsanlar Doğruyu anlamaya kadir mi?" Halil yanıtladı, "Gerçek ışık insanın içinden yayılandır, kalbin ve ruhun sırlarını açığa çıkarır, onu mutlu eder ve yaşamdan mutlu olmasını sağlar. Doğru yıldızlar gibidir; gecenin belirsizliğinin ardından görünmenin dışında görünmez. Doğru dünyadaki tüm güzel şeyler gibidir; cazibesini sahteliğin etkilerini ilk hissedenler dışında ifşa etmez. Doğru bize günlük yaşamımızda mutlu olmayı ve aynı mutluluğu insanlarla paylaşmayı öğreten derin bir iyiliktir."
Sayfa 48
Reklam
İnsanoğlu dünyanın sonuna kadar kendi kısıtlamasının kölesi olarak mı kalacak? Ya da zamanla özgürleşip, Ruhta Ruh için mi yaşayacak? İnsanoğlu yeryüzünde aşağıya ve arkasına bakmakta ısrar mı edecek? Ya da gözlerini güneşe çevirip bedeninin gölgesini kafatasları ve dikenler arasında görmeyi mi engelleyecek?
Sayfa 22
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.