Dinimizin inan esaslarını çok yakından ilgilendiren, ‘dünyayı doğru okuma’ yeteneği kazandırarak, doğru çalışma anlayışı oluşturan; toplumun maddi ve manevi ilerlemesini ve kalkınmasını da sağlamak suretiyle, Müslümanın hayatına kalite katabilecek olan tevekkülün doğru anlaşılması, İslam toplumlarının varlığı ve gelceği için çok önemlidir.
Tevhidin bir gereği olarak her işin başı ve sonu, her şey Allah’a ait iken, ‘ikisinin üzerine düşeni yaptıktan sonra gerisini Allah’a bırakmak diye, işin öncesini insana, sonrasını Allah’a ait kılan tevekkül tanımı tevhide aykırıdır. Nitekim böyle bir tevekkül anlayışı, İslam’ın temel kaynaklarında bulunmadığı gibi, işin sonunu Allah’a havale etmenin adı da ‘tefviz’dir.
Öyleyse, her Müslümanın ömrünün her anında, her yerde sahip olması gereken tevhidin temel unsurlarından tevekkülün tanımı tartışılmakta ve yeni bir tanım teklif edilmektedir.
