Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hangi Küreselleşme

Attila İlhan

Hangi Küreselleşme Sözleri ve Alıntıları

Hangi Küreselleşme sözleri ve alıntılarını, Hangi Küreselleşme kitap alıntılarını, Hangi Küreselleşme en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yahu nedir, bunlar bu milleti süzme salak mı sanıyorlar? Kimsenin kafasının çalışmadığından emin görünüyorlar: yani onlar, zemin ve zamana göre, ağızlarına geleni söyleyecekler; halk da doğru mu eğri midir araştırmadan, onlara inanacak?"
Sayfa 261Kitabı okudu
"Gün gibi âyân oldu içime, encâmı fenadır bu gidişâtın..."
Reklam
"Dünyanın en büyük iki yüz ekonomisinin yarısından fazlası artık birer ülke değil, birer şirkettir..."
Sonra öğrencilere bulaşıp, aktivist sol ve sağ öğren­ci hareketlerini kullandılar; o sayede, iki ‘ara rejim’i ve bu rejimlerin onlara sağladığı çıkarları zimmetlerine geçirdiler. Nihayet, PKK ile, öğrencilerde de bulamadık­ları ‘taban’a sahip bir istikrarsızlık faktörünü bulduk­larını sandılar. İşin birkaç yıl sonra, Sünni/Alevi kışkır­tıcılığına dökülmesi, o tecrübeden de istedikleri sonucu alamadıklarını göstermez mi? Türkiye’yi zaten öcü olarak görmeye hazır dış ülke­lerde, arzu ettikleri olumsuz imaj yaratılsa da, Türki­ye’de halkın arasında geniş ölçüde bir Türk/Kürt çatış­ması yaratılamıyordu; dahası, Ankara ağırlığını ko­yunca, Güneydoğu’da bir ara gerçekleşir gibi görünen, PKK/Kürt irtibatı da kesilmişti. İşte o zaman, Sünni/Ale­vi kartını oynamayı uygun görüyorlar.
Küreselleşmenin gerçek yüzü
Önce 'İngilizce öğretim veren kolejler' özel olarak örgütleniyor, kolejler moda haline dönüştürülünce, devletin kendisi İngilizce üretime geçerek, Anadolu Liseleri'nde kafası Amerikanca işleyen yeni bir tür öğrenci yetiştiriyor, bu yetmezmiş gibi, İngilizce eğitim yapan üniversiteler açılıyor. Eğer bugün konuşurken yarı yarıya İngilizce kullanan 'aydınlarımız' varsa, bunu yıllardır süren bu 'küreselleşme' sürecine borçlu değil miyiz?
Sayfa 415 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Siz bana IMF ve Dünya Bankası örgütlerine uyarak ayağa kalkmış bir ülke gösterin, hepinizi alnından öpeyim."
Sayfa 349Kitabı okudu
Reklam
Liberallik, gelişmekte olan ülkelerin ekonomisi için “itaat liberalizmi”dir; çünkü o ülkenin ekonomisi, “Sistem”in -onun köpekleri olan Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın- “güdümüne” girmiştir; bu girişin iyi bir sonuca ulaştığı asla görüşmemiştir
Sayfa 277Kitabı okudu
Yâni ister gelişmiş, ister gelişmemiş ülkeler düzeyinde olsun, ‘Sistem’in elinde değil, ‘yayılmacılık’, ya da kibar adıyla ‘küreselleşme’ tohumunda var; geçen yüzyılda bunu daha kaba, daha açık bir şekilde gerçekleştirmemiş miydi; XIX. yy sonunda Japonya hariç bütün yeryüzü Sistem’in denetimine girmişti; bakmayın Devlet- i Aliyye ile Iran’in bağımsız gibi görünmelerine, onlar da gizli birer sömürgeydiler; başka türlü söylersek, ‘küreselleşme’ o zaman sömürgecilikti, yâni bayat bir numara!
Yâni ister gelişmiş, ister gelişmemiş ülkeler düzeyinde olsun, ‘Sistem’in elinde değil, ‘yayılmacılık’, ya da kibar adıyla ‘küreselleşme’ tohumunda var; geçen yüzyılda bunu daha kaba, daha açık bir şekilde gerçekleştirmemiş miydi; XIX. yy sonunda Japonya hariç bütün yeryüzü Sistem’in denetimine girmişti; bakmayın Devlet- i Aliyye ile Iran’in bağımsız gibi görünmelerine, onlar da gizli birer sömürgeydiler; başka türlü söylersek, ‘küreselleşme’ o zaman sömürgecilikti, yâni bayat bir numara!
Reklam çocuğa, hayatımızı üzerine kurduğumuz estetik ve moral dünya görüşümüzün dayandığı dört ana kavramı, yani güzel’i, iyi’yi, haklı’yı ve doğru’yu, olduğu ya da olması lazım geldiği gibi değil, işine geldiği gibi aşılıyor.
Reklam
Türk aydını, kendine acaba neden şu soruyu sormaz:" İngiliz de, Fransız da, Alman da batılıdır, aynı uygarlık içindedir de, neden İngiliz Fransız'a, Fransız Alman'a, Alman İngiliz'e benzemez; ayrıca hepsi de batılı olduğu halde, neden yüzyıllar boyunca savaşmış durmuşlardır? Soru akıllıca sorulsa cevap Türkiye'nin çağdaşlaşmasının batılıya benzemek sandığını ortaya koyacaktır; oysa Avrupa Topluluğu'nda birleşmeye çalışan batılı ülkelerin-bırakın derinlemesine irdelenmesini- televizyon yayınlarını izlemek bile, bunların birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını kavramaya yetecektir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Türkiye'de demokrasi 'sivil toplum'un eseri değil, 'siyasi toplum'un uzantısıdır! Gelişmişlerde 'sivil toplumu' yapan sendikalardan, meslek kuruluşlarından, basından, siyasi partilere kadar her şey, ülkemizde 'yukarıdan aşağıya' yönetimlerce örgütlenmiş; bu yüzden de sürekli olarak Türkiye'deki siyasi oligarşinin denetiminde kalmıştır.
Sayfa 317
Gençler ne bilsin, 'alafrangalığı' cumhuriyetle başlamış sanıyor; oysa, kelimenin kendisi bile, 'Osmanlı'dan kalmadır: Osmanlı'nın alafrangalığı, 'Tanzimat alafrangalığı'; Cumhuriyet 'alafrangalığından' farkı ne, ikincisi laik ve demokratik olması!
Sayfa 198