#harikalarodası Perec’in oyuncu yönünün en güzel örneklerinden biri. Zaten ‘sanatsal vasiyeti’ olarak geçiyormuş.
Zengin bir koleksiyonerin eserlerinin sergilenmesi ve müzayede satılmasını anlatırken hayali-gerçek birçok tablo betimliyor. Tablolarda isim-konu olarak edebiyata göndermeler var. Sanki edebiyatın resmini yapıyor. Ressam-yazar benzerliği, Duras’ın bir denemesini okurken de bu konuyu çok düşünmüştüm.
Perec sanat simsarlığına, koleksiyonerliğe ince bir mizahla eleştiriler yöneltirken -mış gibi yapma, yanılsama kuramı, Bengi dönüş, sanatsal eserin bir fotoğraf sadakatine bağlı olmadığı gibi konulara da değinmiş.
67 sayfa kısacık bir kitaba ne çok şey sığdırmış bir de bunu tabii ki açıkça yapmak yerine okuyucuyu tablo betimlemelerinin içinde dolaştırarak yapmış. Bu kitabı yazarken çok eğlendiğini düşünüyorum. Gülüyor musun Perec:))