Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Doğu’nun 300 Yıldır Cevabını Aradığı Soru

Hata Neredeydi?

Bernard Lewis

Hata Neredeydi? Gönderileri

Hata Neredeydi? kitaplarını, Hata Neredeydi? sözleri ve alıntılarını, Hata Neredeydi? yazarlarını, Hata Neredeydi? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilge ve tecrübeli kimseler kimi zaman bana şöyle demiştir: 'İşte,gökyüzü mavi, güneş çok sıcak. Acelen ne için? Hayatın hoşluğuna niçin halel getiriyorsun? Burada herkes geç kalır. Yapacağın tek şey onlara katılmak. Belirlenen saatte gelen kişi, zamanını boşa harcama riskini göze almıştır ve sonuçta bu hiç de eğlenceli değildir. Dolayısıyla bu kadar hassas olma. Mutlak kusursuzluk hem pek faydalı değildir hem de çok sakıncalıdır. Esneklikten yoksundur, hayal gücünden yoksundur, neşeden, hatta haysiyetten yoksundur.
Sayfa 153Kitabı okudu
Rönesans, Reform, teknoloji devrimi İslam topraklarında adeta hiç görülmemişti. Darü'l İslam'da Müslümanlar hala Batı sınırları ötesindeki toprakların sakinlerini kara cahil barbarlar olarak görüyordu; hatta Batılılar Asya'daki kafirlerden daha aşağıda yer alıyordu. Çünkü bunların alınabilecek hünerleri ve aletleri vardı, Avrupalıların ise yoktu. Bu ifade uzun yıllar haklılığını korudu ancak artık tehlikeli şekilde bu özelliğini kaybediyordu.
Reklam
Yeni Dünya'nın ilk kez keşfi ve sömürülmesi Hıristiyan Avrupa'ya bol miktarda altın ve gümüş kaynağı gelmesini sağladı.
Ulemanın önde gelenlerine soruldu ve onlar da iki temel değişikliğe izin verilmesine onay verdiler. İlki kafir hocaları kabul edip eğitimlerine Müslüman öğrenciler vermekti. Bin yıldan daha fazla zamandır dıştaki kafir ve barbarları, İslam topraklarındaki işler için ham kas gücü sağlamaları ve İslam inancına dönmeleri haricinde değerli bir şeye sahip olmadıkları için hakir görmeye alışan bir uygarlık için bu sarsıcı derecede büyük bir yenilikti.
Avrupalı güçler uzunca süredir İslam toprakları ve başka yerlerde daimi elçilik ve konsolosluklarının varlığını korumayı sağlıyordu. İslam devletleri ise bunu yapmıyordu.
Bonneval 1729 civarında Osmanlı ülkesine gelmiş ve humbaracı birliğini yeniden düzenleyip 1734'te silahlı kuvvetler için bir "matematik okulu [hendesehane]" kurmuştur. Söylenene göre ülkesine geri gönderildiği takdirde alacağı cezalardan kurtulmak adına Müslüman olmuş ve 1747'de vefat etmiştir. Türkçe salnamelerde Humbaracı Ahmed diye bilinir.
Reklam
Ancak tavırlar değişti ve on yedinci yüzyılın sonlarından itibaren Türk topraklarındaki zengin Rum ailelerinin oğullarını genellikle İtalya'ya olmak üzere Avrupa'ya eğitim için göndermesi adet oldu. Özellikle tıp okumalarının yanı sıra Osmanlı Devleti'nde tercüman olarak etkin rol oynamaya başladılar.
Avrupa'nın zenginliği, endüstrisi ve bilimi, paşaya göre, istikrar ve sükunet sağlayan belirli siyasi koşulların sonucudur. Bunlar, "her millet ve halkın yaşam, mülk, onur ve saygınlığının tam bir güvence altına alınmasına, yani gerekli özgürlük haklarının doğru şekilde uygulanmasına" bağlıdır. Sadık Rıfat Paşa (1807-1856).
Çünkü bu durum onların işini de kolaylaştırıyordu...
Köleliğin kaldırılması ve Müslüman olmayanların hür kılınması için etkilerini ve hatta silahlı güçlerini kullanan Avrupalı güçler kadınların tabiiyetini bitirmeye pek ilgi göstermediler. Ne Ortadoğulu reformcuların ne de bunların Avrupalı akıl hocalarının bu konunun üzerine eğildiğine dair bir işaret yoktur. Emperyal güçler, tıpkı çoğu meselede olduğu gibi bunda da sürekli ılımlı sosyal politikalar izledi ve Müslüman kamuyu kendilerine karşı seferber edecek ve kendilerine avantaj bırakmayacak herhangi bir değişim yapmaktan kaçındı.
1899'da Kadının Özgürlüğü [Tahrirü'l Mer'e] adı altında Arapça muhteşem bir kitap çıktı. Yazarı Paris'te eğitim görmüş ve kendisini etkilediği belli olan Fransız bir kız arkadaşı olan genç Mısırlı avukat Kasım Emin'di. Paris'teyken Kasım Emin tutkulu bir kadın hakları savunucusu olmuştu. Kitabının ana konusu kadınları eğiterek konumlarını yükseltmek ve böylelikle sosyal ve mesleki hayata girişlerini sağlamaktı. Emin özellikle örtünün kaldırılmasını ve çokeşliliğe, cariyeliğe ve talaka onay veriyormuş gibi görünen Kur' an ayetlerinin yeniden yorumlanmasını öneriyordu. Ona göre Müslüman toplum sadece kadınları özgürleştirerek özgürleşebilirdi çünkü özgür bir toplum bütün mensuplarının özgür olduğu bir toplumdur. İslami bakımdan bu devrimsel önerilerini meşrulaştırma çabalarına rağmen Kasım Emin' in kitabı Mısır ve diğer yerlerdeki gelenekçi yapıların ciddi tepkisini doğurdu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.