Ha o ha bir diğeri... İnsanlara kaderden daha büyük roller biçmemek lazımdı. Herkes kendisine verilen görevlerin gereğini yapıyordu, çoğu kez bilmeden. Ve herkesin sınavı bu bilmediklerinden bildiği, görmediklerinden gördüğü, sağa sola çarpa çarpa, acı çeke çeke, gururu defalarca yerle yeksan olarak ve ümidi yırtıla yırtıla dikilmekten artık dikiş tutacak yeri kalmayarak, aymadıklarından aydığı yerde gerçekleşiyordu. Hem de kim bilir kaç kez...