İyot kokularının acılaştırdığı küçük odada üstümdekileri değiştirdi. Üstünü bulamaç pekmez sürdüğü bir dilim ekmeği getirip tutuşturdu elime. O Bayıldığım Bulamaçlı ekmeğe ağzımı bile sürmedim koydum bir yana. Bir şey demedi annem. Sonra da götürüp yatağıma yatırdı. Üstümü örterken, onu en çok annem yapan yumuşak, keder yüklü dudaklarıyla eğilip öptü saçlarımdan. Annemdi, ne güzel annemdi; uyumak bile istemedim.