Camilla Läckberg'den okuduğum ikinci kitap Hayalet Adası oldu. Fjallbacka serisine ilk kitabı bulamadığım için ikinci kitabı Vaiz'le başlamıştım. Sonra serinin ilerleyen kitaplarından olan bu kitabını bulunca dayanamayıp okudum.
Dedektif Patrik Hedström ve ailesi peşpeşe kazalar, sağlık sıkıntıları yaşamış, yaralarını sarmaya çalışırken yeni bir cinayet işlenir. Büyük şehirde yaşadığı bir saldırı sonucu doğduğu şehre dönen Matte dairesinde öldürülmüş bulunur. O sıralarda eski sevgilisi Natalie de oğluyla beraber, büyüdüğü adaya dönmüştür.
İki zamanlı ilerleyen kitapta 1870'li yıllarda, Natalie'nin adası Gråskär namı diğer Hayalet Adasında yaşayan fenerci bir ailenin hayatından bir kesit okuyoruz.
Läckberg'in bu kitabında polisiye, aile ilişkilerinin yanı sıra paranormal olaylar da var.
Hayalet AdasıCamilla Läckberg · Doğan Kitap Yayınları · 2020100 okunma
Dedektif Patrik, uzun bir aradan sonra işyerine dönmüştür. Eşi Erica aileye yeni katılan ikiz bebekleriyle meşgulken, kasaba bir cinayet haberiyle çalkalanır. Erica’nın liseden sınıf arkadaşı Mats Sverin, evinde ölü bulunmuştur. Genç adamın yaşlı anne ve babası perişandır. Patrik vakayı araştırmaya başlar. Mats neden Göteborg’dan telaşla ayrılmıştı? Evinin yakınındaki çöp tenekesinde bulunan kesekâğıdında ne vardı? Olaydan önce kasabaya komşu Hayalet Adası’na küçük oğluyla yerleşen kadın kimdi?
Camilla Leckberg'in en vasat kitabıydı bence. Genel anlamda Leckberg benim sevdiğim bir polisiye yazarı olsa da bu kitapta sadece kitabın sonunu değil, kurguyu da tahmin etmek çok kolaydı. Gizemi korumayı çok başaramamıştı ne yazık ki bu kitabında yazar.
Hayalet AdasıCamilla Läckberg · Doğan Kitap Yayınları · 2020100 okunma
Kendisini 'Buz Prenses ' ve 'Vaiz' kitaplarıyla tanıdığım yazar bu defa serinin yedinci kitabı 'Hayalet Adası' ile okuma listemde yerini aldı.
İsveçli suç yazarı Camilla Läckberg ; İskandinav polisiye tarzında yazdığı kitaplarıyla diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de Türkçeye çevrilen kitapları okurun beğenisini
"Bir kadının neden ilk kez dayak yediğinde çekip gitmediğini merak ediyor olabilirsiniz ama durum bundan daha karmaşık. Sonunda dayak atan ve kurban arasında bir tür bağımlılık oluşuyor ve bazen de kadın çok mantıklı davranmıyor."