Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Kemal Atatürk

Hayalet Süvari

Ray Brock

Sayfa Sayısına Göre Hayalet Süvari Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Hayalet Süvari sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Hayalet Süvari kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlk tokat..
Mustafa bir gün isyankârca yemek masasının ilk kuralını bozdu. "Baba" dedi, "neden padişaha tabi oluyorsun?" Korkutucu bir sessizlikten sonra Makbule bile yemeyi kesmişti, ilk konuşan annesi oldu. "Hemen masayı terk et!" diye bağırdı. "Burada konuşmaman gerektiğini biliyorsun!" Umursamaz bir şekilde "Neden baba" diye tekrar etti Mustafa, "bu sultan bizim babamız mı?" diye sormasıyla da annesinin ayağa fırlaması bir oldu. Öfkeden kıpkırmızı kesilmişti, Mustafa'ya bir tokat attı. Babası kararsız bir hâlde masada oturmaya devam etti. Makbule de oturuyordu, ağzının kenarında pirinç tanesi duruyordu. Bir süre ayakta kaldılar. Zübeyde Hanım ve Mustafa birbirlerine bakıyorlardı. "Asla bir daha bunu yapma, anne" diye sesini yükseltti Mustafa, ardından arkasını döndü ve sessizce Makbule'yle paylaştığı odanın karanlığında kayboldu. Metin bir şekilde tahta yatağın üzerine oturarak pencereden hilali seyre koyuldu. Annesinin tokadını hazmedememişti. Hayatının ilk tokadını yiyen Mustafa, 10 yaşındaydı.
"Ben büyük adam olacağım! Ben Türk'üm" diyordu kendi kendine savaşçı milletin savaşçı çocuğu.
Reklam
"Ben büyük adam olacağım!" diye mırıldandı, çakıllı yamaçtan aldığı taşı kavrayarak bir hamlede uzaklara fırlattı. "Ben büyük adam olacağım!"
"Babıali mi?" diye bağırdı Mustafa, yumruklarını sıkmıştı; "sultanlar, yüzyıllardır bizi kemiren sultanlar, rahat tahtlarında oturan sultanlar ve açlık içinde yaşayan Balkanlar, Ortadoğu ve Mısır...
Kütüphaneden kitap üzerine kitap alıyordu. Askeri taktik ve stratejilerle ilgili tüm kitapları, Clausewitz, van Moltke, Napolyon vs. Savaşta kitabını tam yedi kez okumuştu. Büyük bir ihtimamla seçtiği kitapları hırsla okuyordu.
Türk insanının genel olarak içinde bulunduğu sefaleti gördüğü ve bitmek bilmez savaşların maliyetlerini düşündüğü zaman hayrete düşüyordu. Hâlihazırda bulunduğu Manastır'da ve önceden bulunduğu Selanikte insanlar, hayvanlar gibi ahırı andıran kulübelerde yaşıyorlardı. Oysa payitahtta sultan ve maiyetindekiler hâlâ ihtişamlı bir hayat sürüyorlar ya da; Türk ticari hayatına hâkim olan Avrupalılar, yabancılar lüks içinde yaşarken böyle söyleniyordu. Bu yabancıların hepsi; Türk ekonomisini mahvetmelerini, Türk hukukuna itaat etmemelerini ve tüm suçlarda hatta cinayetlerde bile Türk adaletinden kurtulmalarını sağlayan, kapitülasyon denen, özel bir Türk egemenliğinden feragat şekli getiren şeyin nimetlerinden faydalanıyorlardı.
Sayfa 29 - Mustafa KemalKitabı okudu
Reklam
Türk ordusunun Gelibolu'daki 19. Tümenine komuta eden Yarbay Mustafa Kemal, kayanın üzerinde kızgınca oturuyordu. " Bir gün" diye geçirdi kalbinden, " Türklerin de söyleyebilecek bir şarkıları olacak!"
Sayfa 98 - Yakamoz yayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal bir kulağıyla Türk askerinin sık sık duraklayarak anlattığı hikâyesini dinlerken zihni, geçen sonbaharın, kışın ve bu 1915 baharının karanlık aylarına gidiyor; Gelibolu Yarımadası'na İngiliz-Fransız donanmalarının hücumunu, Kafkaslar'daki Türk-Rus savaşını, İstanbul'da uzun zamandır süren ihaneti, Almanların bu lanetli ve umutsuz savaşta kurnazlıklarıyla Türkleri -"Benim Türklerimi" diye ekledi- tuzağa düşürerek koz olarak kullanmalarını düşünüyordu.
Sayfa 106 - Mustafa KemalKitabı okudu
Bir gün" dedi kendi kendine, ❝bir yolunu bulup sana döneceğim, Anadolu!
Sayfa 108
185 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.