Hayat Avcısı
Emma HaughtonHayat Avcısı Hakkında
Hayat Avcısı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.Hakkında
Üç yıl önce, on üç yasındaki Danny Geller geride hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldu. Arkasında, nereye gitmiş olabileceğine dair hiçbir fikri olmayan bir aile ve onu kardeşi gibi seven bir arkadaş bıraktı. Danny'yi seven bu insanların yaşamaya devam edebilmek için tutunabilecekleri tek şey umuttu ve umutları, onun geri gelmediği her günle birlikte daha da büyüdü.
Özlemle bekledikleri bu insan ortaya çıktığında ise umutları, onları yok etmeye hazır bir tuzağa dönüşmüştü. Şüpheyle, sırlarla ve beklenmedik bir sonla zekice örülen roman, 2012 yılında aynı adla belgesel-filme de çekilen gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenerek yazılmıştır. Aynı konuyu işleyen film, dünya festivallerinden övgülerle dönmüş, İngiliz Bağımsız Film Ödülleri'nde En İyi Belgesel Ödülü'ne layık görülmüş ve 2013 Bafta Ödülleri'nde de En İyi Belgesel dalında aday olmuştur.
(Tanıtım Bülteninden)
Yazar: 
Emma Haughton
Çevirmen: 
Filiz Kıyak
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 4 dk.Sayfa Sayısı: 320Basım Tarihi: Haziran 2015Yayınevi: Eksik Parça YayınlarıOrijinal Adı: Now You See MeISBN: 9786059864138Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Kitap İstatistikleri
Kitabın okur profili
Kadın% 73.0
Erkek% 27.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş
Yazar Hakkında
Emma HaughtonYazar · 1 kitap
Emma Haughton, İngiltere’de doğmuştur. Paris’te çocuk bakıcılığı yaptıktan ve küçük bir Avrupa turundan sonra İngiliz Dili’nden yüksek lisans yapıp bir gazetede çalışmaya başlar. Bilgisayarlar hakkında yazı yazmaktan sıkılınca, İsviçre’de aile tatili ya da organik tarıma kadar her konuda yazma şansı olan, ulusal bir gazeteye geçer.
Emma daha önce ölüm, stres ve uyuşturucu kullanımı gibi konular hakkında biri resimli olmak üzere çok sayıda kitap yazmıştır. Günümüzde ise modern gençlik gerilimleri yazmaktadır.
Kitaplarda, televizyonda ya da sinemada anlatılan ilginç hikâyelerle ilgili bir takıntısı olduğunu itiraf eden yazarımız, ne olacağını umutsuzca bekleme hissini sevdiğini ve kendi romanlarında da bunu hedeflediğini belirtmiştir.
