'ilim, bütün farzlardan önce gelen farzdır. ve biz bugünün müslümanları, bize ne oluyor ki ilim ve bilgi bu kadar uzağımızda? kalbimizin, işlerimizin ve inananlar arasındaki hukukun bilgisinden niçin bu kadar uzağız? ve bu bilme farziyetini yerine getirmeden nasıl kurtuluşumuzu ümit edeceğiz?
Oysa kapı açık. Can boğazda düğümleninceye kadar, kıyamet saatine kadar açık. Yeniden doğmak isteyenleri, yaşama şevkini yitirenleri, ebedî cennet yurdunu özleyenleri bekliyor. Ve o kapıdan girip geri dönmeyenler, bu kutlu yolculukta alemlerin ve kalplerin sahibine doğru, gerçek vatanlarına doğru yürüyorlar.
"Oku!..." İlim kapısının anahtarı okumak. Bütün varlığın ve kendi varlığın bir kitap. Allah'ın âyetleriyle dolu bir kitap ve
Kur'ân-ı Hakîm o kitabın özü, ruhu.
Cenâb-ı Allah bizi, aklımızı ve bilgi aracı duygularımızı kullanma hususunda sık sık uyarıyor:
“Düşünmüyorlar mı ?” “Akıl etmiyorlar mı?” “Görmüyorlar mı?” “Bilmiyorlar mı?”
Birçok âyet-i kerimenin sonunda yer alan bu sorulara, her ne ile ilgiliyse ilimsiz cevap verilemeyeceği de çok açıktır.