H a s r e t
@_hasrt_
"Şaşkın vaziyetteyim; nefsimi mi azarlayayım, arzulu gözümü mü, yoksa kalbimi mi?"
240 okur puanı
Haziran 2019 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
"Limana yanaştığımı sanarken, tekrar denize açılıyordum."
Bugün hala kendi ayaklarımız üzerinde doğrulamamamızın sebebi;
Ruhsuz bir toplum,
Ruhsuz bir cemiyet,
Ruhsuz bir hukuk yapısına sahip oluşumuzdur!
Sayfa 98
"Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın."
Sayfa 95
Okur Takip Önerileri
İlmi en önde tutan ve iki gününü bir birine eş kılan insanın aldanmışlığına hükmeden, bir dil bileni bir, iki dil bileni iki insan kabul eden bir din nasıl geri kalmışlığımızın gerekçesini oluşturabilir..!
Sayfa 94
Herkes dini istediği gibi anlayıp, yorumlama ve uygulama hakkına sahip değildir. En basit hukuk kuralları ve tüzükler bile bu denli keyfiliğe açık değildir. Kur'an'ı anlama yorumlama ve uygulama, yine bizzat Kur'anı Kerim ve peygamberin gösterdiği biçimde bir usule göre olacaktır.
Sayfa 76
Din "Allah ile Kul arasındadır" gibi bir sözün arkasına gizlenilir. Elbette herkesin kalbinden geçeni Allah bilir ve kimin gerçekten iman edip etmediğini gerçek olarak bilecek olan da Allahtır.
Bazı sözler vardır ki, hakikat gibi gözükmesine karşılık, arkasında bir yalanı gizlerler. Bu söz de öyle. Böylece gerçek bir sözün arkasına bir yalan gizlenmeye ve İslâmın cemaat yapısı yok edilmek sureti ile bireysel bir din haline getirilme gayretleri ortaya çıkmaktadır.
Sayfa 76
Aklı bir bütün olarak ele almakta pek doğru olmayacaktır. Pratik akıl ya da bilimsel akıl dediğimiz şeyler farklıdır. Genelde akıl, insanın duygularından, korku ve umutlarından, bilgilenme sürecinden bağımsız değildir. Dolayısı ile kişiye göre değişir. Böyle olunca dini akla uydurma gayretleri, herkesin kendine göre bir din sahibi olması sonucunu doğurur. Bu anlamda hiç bir din kişisel akla göre değişen bir akıl dini değildir. İslam aklı yüceltir, aklı dışlamaz, ama aklı hakikatin kaynağı ve ölçüsü olarak da kabul etmez.
Sayfa 75
"Onlar kalbimiz temizdir" diyerek kendilerini aldatmaktadırlar. Hayatlarına dinlerine göre yön vermek yerine, hayatın içinde buldukları şeyleri kendileri için din haline getirmektedirler..
Sayfa 73
İslâm bir bütündür..
İslamda ibadetler birbirine dönüştürülemez.. Çok namaz kılarak bunun cihad yerine ya da hac ibadeti yerine geçeceğini düşünmek yanlıştır.. İki namaz bir oruç yerine de geçmez.
Sayfa 73
İslâmda ruhban sınıfı yok. Herkes doğrudan Allah'ın kulu ve yeryüzündeki halifesidir. Allah indinde bir amirle memur arasında fark yoktur. Ehliyet sahiplerinin ehliyetlerine, insanların kendilerine yetki verdiği amirlere meşruiyet çerçevesinde uymak gerekir. Yoksa masiyette itaat yoktur.
Sayfa 70
Türbeleri ziyaret gericilikti. En büyük anıt mezarı onun için yapıp mezar ziyaretini devlet töreni haline getirdiler!
Bazen Allah kafirlerin eli ile de İslâm'a hizmet ettirir.
Sayfa 67
Türkün müslümanı da Atatürkçülüğe göre bir din anlayışına sahip olacaktır. Asıl belirleyici, alameti farika olan şey Kemalist olmaktır. Din bu zeminde varolabilir. Bu temel ilke ve prensiplerin dışında kalan din "İrtica"dır.
Sayfa 55
Kalplerinin temiz olduğunu sanıyorlar,
Ama şeytan kalplerine yuva yapmıştır..
Sayfa 51
"Muhsinlerden miyiz?" diye bir nefis muhasebesi yapalım bakalım..
Tesbih çekmeyi dua etmeyi, Allah'tan dünya ve ahiret saadeti istemeyi iyi öğrendikte, bunlar için bedel ödemeye hiçte hazır değiliz herhalde.. Hemencecik herşey olup bitiversin istiyoruz. Oysa güzel şeylere sahip olmak için büyük bedeller ödemek zorundayız.. Biz galiba bizden öncekilerin başına gelenlerin bizim başımıza gelmeden cennete girivereceğimizi sanıyoruz.
Sayfa 48
Sahi bugün cami diye bir yer var mı?
Neydi cami?..
-Cem olunan yer..
Sayfa 47