Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Te’vilül Ehadis - Yusuf Süresi

Hayatı Vahye Göre Okumak

İbrahim Öztürk

Hayatı Vahye Göre Okumak Gönderileri

Hayatı Vahye Göre Okumak kitaplarını, Hayatı Vahye Göre Okumak sözleri ve alıntılarını, Hayatı Vahye Göre Okumak yazarlarını, Hayatı Vahye Göre Okumak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
272 syf.
·
Puan vermedi
Yusuf Suresinin tefsiriyle hayatımıza ışık tutan bir kitaptı. Metot açısından Tefsir kitaplarından farklı bir eser. Yazar özünde Yusuf suresini açıklasa da aralarda güncel hayata atıf yapılması çok hoş bir detaydı. Hepimizin görevi hayatımızı Kuran’a göre şekillendirmekken, bizler sadece okuyup geçmekle yetiniyoruz. Aslında yapılması gereken hayatı vahye göre okumak ve yaşamak. Yazarımız bu farkındalığı Yusuf Suresiyle okurlarına sunmak istemiş. Bizede bundan sonra tefsir okurken Allah burada, bu olayla bize ne demek istiyor, bunu kendi hayatımda nasıl uygulayabilirim diye düşünmek düşüyor. Rabbim öğrendiklerimizle amel etmeyi nasip etsin inşallah. #hayatıvahyegöreokumak #vahiy #kuran #yusufsuresi #hzyusuf #zuleyha #kitap #peygamber #akış #hzyakup #okudumbitti
Hayatı Vahye Göre Okumak
Hayatı Vahye Göre Okumakİbrahim Öztürk · Serendip Yayınları · 202060 okunma
Şimdiye kadar sorunların, güvensizlikten ortaya çıkışı; can, mal, nesil ve namus emniyetinin olmayışı iman eksikliğindendi. Belki de asıl sorun, Allah'ın dışında güvenli bir yer bulma arayışı idi. Halbuki Allah'ın dışında güven arayışı, Nasrettin hoca misali evinde kaybettiği eşyasını sokakta aramak demekti.
Sayfa 244Kitabı okudu
Reklam
Hâlbuki başından beri Allah bizi refaha değil felâha çağırmaktaydı. Refaha erenler değil felâha erenler kurtulmaktaydı. Ekonomiyi düzeltmeden önce zihin yapımızı, paraya bakışımızı yeniden gözden geçirmek, iç dünyamızı Tevhid, ahiret ve risalet düzlemine oturtmak gerekir. Rabbimiz tevhidin ,ahiretin ve risaletin içselleştirdigi toplumların ekonomik kaygılarını giderir, bereketin kapılarını onlara açar. Gerekirse kurak çöllerde İsrailoğullarını bıldırcın ve kudret helvasıyla beslediği gibi besler.
Hadislerden ögrendigimize göre dualarin kabulü için özel zaman ve mekânlar vardir. Cuma günü, yağmur yağarken, Müslümanlar küffarla savaşırken, hastalık anında ve yolculuk esnasında edilen dualar makbuldür. Aynı zamanda Kâbe'de ve seher vaktinde yapılan dualar da kabul edilen dualardandır.
Feminizm "kendini kabullenmeme hastalığı" olarak hasedin, çekememezliğin dip uzantisidir. Yanlış bir kıyasla kendini erkek karsısında konumlandırıp, ona haset edip onu kendine düşman bilme sorunudur. Sorun, erkek ve kadın olarak rollerimizin, vazifelerimizin ve sorumluluk alanlarimizin vahyin ışığında anlaşılıp anlaşılmammasıdır.
Günümüzde oldugu gibi güya motivasyonu yükseltmek için çocuklarına "Size güveniyorum, siz yaparsınız." anlamına gelen sözlerle gereksiz öz güven asilamadi. Bugün artık cocuklar eğitilirken onları yüreklendirme adı altında anlamsız yaklaşımlar sergilenmekte, tâbiri caizse kediye aslan muamelesi yapılmaktadır. Bu durum "öz güven kazanımı" adı altında çocukların kendileriyle ve yaşadıkları hayatla yüzleşmelerine engel olmaktadır. ileride hayatin sorunlaryla yüzleştiklerinde ise çocukları hayal kırıklığına uğratmaktadır.
Reklam
Kritik durumlarda kisinin sahip oldugu meziyetlerini anlatmasinda bir sakinca yoktur. Hatta durumuna göre söylenmesi şart bile olabilir. "Tahdis-i nimet" makaminda yani Allah'in kendisine nasip ettiği ihsanı ve nimetleri dile getirip söyleyebilir. Nitekim hadisin de beyan ettigi gibi: "Kişinin Allah' in kendisine verdiği nimetleri dile getirmesi şükürdür. Anlatmayı terk etmesi ise nankörlüktür.(Ahmed, Müsned:19369) Ciddiyet gerektiren bu gibi meselelerde mütevazilik yapılmaz. Önemli bir durumda "Estağfirullah efendim, ne haddimize! Biz ne anlariz?" gibi sözlerle yapmacık tavırlar, gereksiz nezaketten başka bir şey degildir. Kibir ne kadar kötü ise yersiz mütevazilik de bir o kadar kötüdür.
Bereket, "Allah'im! Ümmetimden evinden erken çıkıp işe başlayanın işine bereket kat.(Darimi,Siyer:17) hadisini rehber edinerek sabah namazi sonrası hayata başlayıp erkenden işinin başında olmaktır.
Davetçi bir Müslümanın da insanlara tepeden bakan bir dille değil içlerinden biri olarak konuşması gerekir. İçten söylenen bu sözlerle muhabbet edip dinini anlatmasi, muhatabın daveti ciddiye almasi açısından yerinde bir davranıştır.
Şükür, elde olanı Allah'in istediği şekilde ve istediği yerde kullanmaktir. Dolayısıyla bilginin şükrü, onu bilince ve imana dönüştürmektir. Paranın şükrü, onu helâl yerden kazanıp doğru yerlere harcamak ve bu para ile cennet yolunun yolcusu olmak demektir. Çocuğun sükrü, onu Yakub aleyhiselamda oldugu gibi islâm ailesinin bir üyesi yapmak için çırpınmak, sıkıntılarına katlanmak demektir. Kısacası sükür, Allah'in verdiği nimetleri yine onun istediği sekilde Allah' sunmak demektir. Aldıklarını Allah'a tekrar verme suurudur.
181 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.