Zweig’in okuduğum diğer kitapları kadar beni içine almadı bu eseri. Kiliseye yapılan bir Meryem ana resmi için portresi yapılan kızın daha doğrusu anne babası Yahudi olan Yahudi soyundan gelen bir kızın Hristiyanlık inancı gereğince kiliselerde yer alan Meryem ana tablosunda Meryem ana olarak resmedilmesine konu alıyor. Yaşadığım coğrafyanın dini kültürünün Yahudilik ve Hristiyanlığa çok aykırı olduğu için hikayenin içine girememiş olabilirim. Ama yine de okunur. Yazarın dilini üslubunu çok seviyorum.
Kitabın içeriği hayal ettiğimden çok farklıydı. Okumakta çok zorlandım. Çoğu zaman okuyasım gelmedi bile çünkü çok fazla betimleme ve iç karartıcı bir havası vardı. Her şeye rağmen Esther'e üzüldüm.
Kimsenin yol gösterip doğruyu söylemediği karanlıklar ve gizemli ışıklar arasındaki mesafeyi yalnız kat ederken, aşırı ve ilginç bir karmaşıklık ruhuna doluyordu.