Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esrarengiz Agarta'nın Kapılarında

Hayvanlar, İnsanlar ve Tanrılar

Ferdynand A. Ossendowski

En Eski Hayvanlar, İnsanlar ve Tanrılar Gönderileri

En Eski Hayvanlar, İnsanlar ve Tanrılar kitaplarını, en eski Hayvanlar, İnsanlar ve Tanrılar sözleri ve alıntılarını, en eski Hayvanlar, İnsanlar ve Tanrılar yazarlarını, en eski Hayvanlar, İnsanlar ve Tanrılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
340 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
Türkçe Baskıya Sunuş Yazısı: "Elinizdeki kitap, "Hayvanlar, İnsanlar ve Tanrılar"da Polonya asıllı maden mühendisi, doğabilimci, gezgin ve yazar Ferdynand Antony Ossendowski'nin, 1917'de Rusya'da gerçekleşen Ekim Devrimi sonrasında, Büyük Okyanus kıyılarına doğru Bolşeviklerden kaçışı sırasında yaşadığı ölüm kalım mücadelesi ve ummadığı olaylarla karşılaşması anlatılmaktadır. Önceleri, bir rejim karşıtlığından kaynaklanan basit bir kaçış gibi başlayan Ossendowski'nin öyküsü, bir yandan Asya'nın çetin ve acımasız, bir o kadar da görkemli doğa koşullarının; bir yandan da Moğolistan'ın bağımsızlığını kazanmasının hemen öncesindeki siyasal ve askeri koşulların arka fonunda değil, tam orta yerinde geçen bir varoluş mücadelesidir. Bir araştırmacı bu mücadele için, "Nefes kesen inisiyatik bir serüven" ifadesini kullanmaktadır. Yazar, bu serüven sırasında karşısına çıkan "Sırların Sırrı"nın, yüzyılların efsanesi Agarthi'nin peşine düşüyor; bu konuya ilişkin olarak, "resmî tarih kitapları"nın ötesinde hatta, bir söylence ya da bir folklorik öge olmanın da ötesinde, İç Asya'nın yaşayan en kutsal kişilerinin sözel tanıklıklarını aktarıyor."
Hayvanlar, İnsanlar ve Tanrılar
Hayvanlar, İnsanlar ve TanrılarFerdynand A. Ossendowski · Dharma Yayınları · 200212 okunma
Agarthi, Agharta, Agarttha, Agarta, Shambala, Belovodye, Belogorye, Beyaz Ada, Kaf Dağı'nın ötesi... Himalaya Dağları'nın altındaki esrarengiz yeraltı ülkesi!..
Sayfa 14 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Orta Asya Türkçeleri ve Hinduizm üzerinde odaklanmış olan belirli bir etimolojik incelemeye göre, Agarthi/Agarti sözcüğünün Türkçe kökenli "ak-ağartı" sözcüğünden geldiği varsayılır, ki "ağartı", karanlıkta uzaktan güçlükle seçilebilen, belli belirsiz aydınlık, anlamlarını taşımaktadır. (Bu noktada, Van'ın 35 km doğusunda, Van gölü kıyısında bulunan "Agarti" adlı bir köyden ve burada bulunan Urartu kalesi Ayanis'ten söz edilebilir. Van bölgesine ilişkin İngilizce yazılmış bir yazıda ise Ayanis/Agarti sözcükleri birlikte verilmekte ve bu ad İngilizceye "Ağartı" olarak aktarılmaktadır.)
Sayfa 14 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Sedir, sonsuza uzanan yeşil bir çadır şeklinde, genişliğine serili dallanyla yaşayan her canlı varlığı himayesine alan kudretli ve haşmetli bir ağaçtır.
Sayfa 31 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
*Lariks: Melez kuzey çamı. Kozalaklı, parlak yeşil iğne yapraklı, dik ve uzun bir ağaç türüdür. Kerestesi sert ve dayanıklıdır.
Sayfa 33 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Zihni ve ruhu eğitilmiş kimsenin, eğitimsiz kişi karşısındaki ayrıcalığı şudur: O, üstünlük sağlamada, bilgi ve iradesinin gücüne sahiptir. Ancak kültürlü insan bu ayrıcalığın bedelini her zaman pahalı öder. Öyle ki, mutlak bir yalnızlık içerisinde hiçbir şey, herhangi bir insan topluluğundan, her türlü manevi ve estetik kültürden soyutlanmış olmak duygusu kadar korkunç olamaz. Herhangi bir zayıflık ve çılgınca bir davranış, bu tür bir insanı ansızın yakalayıp asla önlenemez müthiş bir çöküşe sürükleyebilir.
Sayfa 42 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Reklam
... oldukça ileri bir uygarlık düzeyine gelmiş olan ülkeler, ayakta kalmak için doğayla mücadelenin ilkel koşullarına dönen insanlar için gereken eğitimi gözden kaçırıyorlar. Oysa güçlü, sağlıklı, çelik gibi insanlardan oluşan yeni bir kuşak yetiştirmenin biricik doğal yolu budur. Doğa, zayıf olanı çökertir, fakat kent yaşamının modern koşullarında uyuşukluk içerisindeki ruhsal duyguları uyandırmada da güçlü olana yardım eder.
Sayfa 42 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Sedir sonsuza uzanan yeşil bir çadır şeklinde genişliğine serili dallarıyla yaşayan her canlı varlığı himayesi alan kudretli ve haşmetli bir ağaçtır
Doğa, zayıf olanı çökertir, fakat Kent Yaşamının modern koşullarında uyuşukluk içerisindeki ruhsal duyguları uyandırmada da güçlü olana yardım eder
Azgın ve yasa tanımaz insanlarla temas sürekli tehlikeler ve her an kazara bir ölümle karşılaşma olasılığı ile geçen 3 gün! Yalnızca çelik gibi bir irade soğukkanlılık ve dayanıklılık bizi bu tehlikelerden koruyabilir özgürlüğün zirvesine doğru tırmanma başarılı olamamış nice bahtsızın yaptığı uçurumun dibine düşmekten kurtarabilirdi
Reklam
Ben çocukken Annem rahip olmamı isterdi büyüdüm Ziraat Mühendisi oldum nokta.. insanları boğup kafalarını için sanki.. Devrim çok aptalca bir şey
Sevgi dolu bir kadının karakteri de hal ve tavırları da her yerde biridir ışıklar içinde broadway'de görkemli thames boyunda Şen Paris'in bulvarlarında veya karaçamlarla örtülü Tannu Ola dağlarının Ardında soyot prensinin İpek astarlı yurtasında...
Doğada bilinmeyenler çoktur. Mucizeyi oluşturan da bu bilinmeyenleri kullanma sanatıdır. Ne var ki, bu güç yalnızca çok az sayıda kişiye verilmiştir.
Sayfa 130Kitabı okudu
Bir kez daha beklemek zorundaydık. Neyi beklemek? Ölümü mü? Kurtuluşu mu? Bizi sadece enerjimiz ve gücümüz kurtarabilirdi
Sayfa 139Kitabı okudu
Ey büyük Cengiz Han! Sen ki o Üstün zekanla Asya'nın ve Avrupa'nın olanca halini görmüştün; sen ki yaşamını Moğol adının zaferine adamıştın... halkına kendisini böyle bir ölümden koruyacak bilgi ışığını niçin vermedin? O halk, eski ahlakını, yüzyıllar görmüş dürüstlüğünü ve barışçı geleneklerini korudu fakat Gelip Geçen Yılların, Karakurumdaki mezarında yavaş yavaş tahrip ettiği kemiklerin halkını koruyamadı. halkın yok olmak üzeredir ve o halk ki, zamanında Uygar dünyanın yarısını korkudan titrettirdi
Sayfa 153Kitabı okudu
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.