Medeniyetimizin önemli simalarından olan Ömer Hayyam'ı anlatan fazla hacimli olmayan bir kitap. Kitaba "Hayyam" ismi verilmesine rağmen çocukluk arkadaşı oldukları iddia edilen Hasan Sabbah ve Nizamülmülk de ağırlıklı olarak yer almaktadır. Bu iki şahsiyetin ( Hasan ve Nizam) düşmanlığa dönüşen dostlukları ve Hayyam ın tasavvufi bakış açısıyla Hasan ve Nizam ile olan ilişkisini bu kitapta görebilirsiniz. Bu üç karakteri konu edinen pek çok kitap da yazılmıştır.
Bu kitap aynı zamanda Sadık Yalsızuçanlar la tanışmama vesile oldu. İsmini çok duymama rağmen yazarın kalemi hakkında fazla bilgim yoktu. Gerçi tek kitapla da bir yazarı tanımak mümkün değil. Kitabı okumaya başlayınca olayların anlatımı karışık geldi bana ama okumaya devam ettikçe kalemine alıştım. Tabi Ömer Hayyam gibi çok yönlü bir karakteri anlatmak kolay olmasa gerek. Tarih, astronomi, edebiyat, matematik ve de tasavvuf iç içe geçmiş ve bunu ustaca okurla buluşturmuş yazar. Kitabı bitirdikten sonra Sadık Yalsızuçanlar ın diğer kitaplarını okumam gerektiğine karar verdim.
Üstad elinde nice yıllar ben de çocuktum.
Bir gün eriştim, usta oldum, arttı huzurum.
Dur, bak bu macera neye mal oldu sonunda;
Topraktan gelmiş idim sonunda toz duman oldum.
Tiran bizzat iktidar için çabalamasıyla, güçle icbar eder; şehit, bizzat Tanrı'ya şartsız itaatiyle, kendi acıları vasıtasıyla icbar eder. Bu nedenle tiran ölür ve yönetimi biter; şehit ölür ve yönetimi başlar.
This morning when I woke up,I saw that I had ascended to bliss. I no longer had prayers or trouble over me. I was free of beauty and ugliness. Now,my only duty is to remain firm.
I left the shadow behind for good. I have freed myself from myself. I have freed myself from everything. No dagger can harm my skin because i've already been split down the middle. From now on,you should look for me there:in the universe of the first firmament..