Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aralık 2018 - Ocak 2019

Hece Öykü Dergisi - Sayı 90

Hece Öykü Dergisi

En Eski Hece Öykü Dergisi - Sayı 90 Gönderileri

En Eski Hece Öykü Dergisi - Sayı 90 kitaplarını, en eski Hece Öykü Dergisi - Sayı 90 sözleri ve alıntılarını, en eski Hece Öykü Dergisi - Sayı 90 yazarlarını, en eski Hece Öykü Dergisi - Sayı 90 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İÇİNDEKİLER ÖNYAZI Rasim Özdenören/Kafka’nın Bir Küçürek Öyküsü / 5
Kafka'nın Bir Küçürek Öyküsü / Rasim Özdenören
Kafka'nın "Bir Hayvan Masalı" başlıklı kısacık öyküsü şöyle: " 'Öf' dedi fare, 'dünya da günden güne daralıyor. İlkin bir genişti ki, korktum, koştum ileri, uzakta sağlı sollu duvarlar görür görmez dünyalar benim oldu. Ama bu uzun duvarlar da bir çabuk birbirlerine doğru ilerliyorlar ki, en son odadayım işte; orada, köşede de kapan duruyor, gide gide kısılacağım kapana.' Kedi: 'Sen de öyleyse yönünü değiştir' dedi ve fareyi yedi. (Kamuran Şipal çevirisi.) (...) Bu noktada şu çıkarıma ulaşmak mümkün görünüyor: kendi düzencesi karşısında fare durumuna düşen biri için, orta yerde daima bir kedi bulunacaktır. Fare rolünü benimsemiş olanın karşısında, birilerine de kedi rolünü oynamak kalır.
Reklam
Öykü ve Vicdan / Emin Gürdamur
Vicdan bir yüzleşmedir. Bir aynanın karşısında olma durumudur. Her yüzleşme gibi pişmanlık, acı ve kırgınlık barındırır. Bazen toplumsal bazen bireysel tezahür eder ama böylesi bir tasnife tabi tutulamayacak kadar dokunaklı ve çok boyutludur.
Öykü ve Vicdan / Emin Gürdamur
Vicdan, öykünün görünür organlarından biri olmamalıdır. Aksi halde didaktizme kurban edilir.
Öykü ve Vicdan / Emin Gürdamur
Öykü, vicdanın hem dinsel yanına açık göndermelerde bulunur hem de onun birey ve toplum üzerindeki tesirini, belirleyiciliğini gözler önüne serer.
Reklam
Öykü ve Vicdan / Emin Gürdamur
Bir anlatının en güçlü yanı, onun kendinde evrensel-insani-vicdani gözenekler barındırmasıdır. Bu gözenekler sayesinde metin uzun ömürlülük kazanır. Elde ettiği güç ve soyluluk sayesinde zaman karşısında kolayca ufalanmaz. Aksi halde, siyasal atmosferin, gündelik mottoların, sokağın genel geçer dilinin kurbanı olur eser. Bu anlamda vicdan metne uzun ömürlülük kazandıran ruhtur da aynı zamanda.
152 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Dergide birbirinden güzel, okunası öyküler var... Ama beni en çok etkileyen İsmail Kıllıoğlu'nun "Düny'oyun" isimli öyküsü oldu. ismi bile ne ilginç değil mi? Üstelik bu sayıda öykünün tamamı yayınlanmamış, altına "sürecek" notu düşülerek, okur adeta bir sonraki sayıyı dört gözle beklesin diye koşullanmış... El mahkum, merakla bekleyeceğim. :) Öte yandan, öyküde en sevdiğim şey yazarın betimlemelerindeki ustalık oldu... İşte size 2 örnek: 1. "Kir pas içinde olup olmadığını asla düşünmeksizin, baş ve işaret parmaklarını bir halka şeklinde ağzına sokuyor, dilinin ucunu bu halkayla sarmalıyor ve tiz bir ıslıklamaya koyuluyor. Sabahın ürpertisi temiz olduğu kadar, kentin gizliden gizliye adeta öldürücü ufunetine bulanmış havası, tiril tiril ıslık dalgalarını caddelerden sokaklara alabora ediyor, sokaklardan duvarlara çarptırıyor, duvarlardan pencerelere sarsıntıyla abanıyor ve orada bir arıoğulu yumağı misali asılıp kalıyor. Varılan uykular ölümün birer alıştırmaları olmanın ötesinde, uğursuz bir varlığın üzerlerinde bir ağ gibi gerdiği aymazlık çadırı oluveriyor adeta" (sayfa 8) 2. "sanki cemre düşüyor toprağa su yürüyor toprak sıkışıyor su duruyor genleşiyor toprak yoğunlaşıyor hava deviniyor ağaç silkeleniyor kedi seki sekiveriyor kuş "huh, huh" diye ağıyor akıyor duruyor kabarıyor yayılıyor hızlanıyor çavlanlanıyor döneniyor ansızın hışırdıyor sonra çarpıyor arkasından çağıldıyor arkasından coşuyor arkasından Zahit arkasından koşuyor "huh huh" seslerinin yetişemiyor" (sayfa 13)
Hece Öykü Dergisi - Sayı 90
Hece Öykü Dergisi - Sayı 90Hece Öykü Dergisi · 20182 okunma
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.