`Şiir bir yolculuktur``
Demiştim bir gün annema,
``Hayatın düşselliği
Ve derin gerçeği aşkın,
Eğer beni çağırırsa,
Kaçınılmaz bir yolculuk olur hem de.``
Annem gülümsemiş,
``Önce doğanın dilini öğren,
Bir harita gibi
Göstersin sana gizli yolları
Yazıya giden``
Diyerek,
Yaşlı incir ağacının
Alçak bir dalını
Kendine doğru eğmişti.
Ağır bir ayrılık düşüncesi,
Artık gölge gibi
Vurmaktaydı yüzüne,
Elindeki kavak inciriyle
Şaşkın ve kararsız
Kalakalmıştı,
Hüzünlü bir güz ikindisinde.