Fırtınalı bir İstanbul salısından herkese merhaba,
Yılın üçüncü kitabı olarak Bernhard Zeller elinden çıkma Hermann Hesse isimli, kitap adından da anlaşılacağı üzere Hesse'nin biyografisini içeren kitabı okudum. Hesse en sevdiğim yazarların başında geldiği için, kendisinin biyografisini kim yazmış olursa olsun benden alacağı minimum puan 7/10 olurdu zaten ki bu kitaba da 8/10 vermeyi uygun buldum. Genel olarak kitap güzel bilgiler içeriyor ve yazarın bilmediğim bazı yönlerini öğrenmiş olmaktan mutlu oldum. Hesse'nin hayatı belli bölümlere ayrılarak anlatılmış. Bazı bölümler, daha çok şey öğrendiğimi hissettiğim için, daha hoşuma gitti. Kitap kapsamında genel olarak iyi araştırmaların yapılmış ve yazarın elinden çıkan mektup vb. gibi kişisel yazılarından da yararlanılarak daha nitelikli hale getirilmiş olduğunu söyleyebilirim. Sevmediğim kısım ise, dönemin Alman yazar-şair-müzisyen-ressam çevresini bilmediğimden, birçok farklı isimle zorunlu olarak tanışmak oldu ve bu beni zaman zaman oldukça yordu.
Hermann Hesse gibi yapıtlarında ciddi anlamda otobiyografik öğeler taşıyan bir yazarın biyografisini okumak gerçekten farklı bir deneyim. İlk defa yaşam öyküsünü okuduğum halde, eserlerinin çoğunu okuduğum için, sanki bildiğim şeyleri tekrar okuyormuşum gibi hissettim zaman zaman. Kendisini romanları ile ne kadar iyi anlatmış olduğunu gördüğümde bir kez daha hayran oldum kendisine ve kafamdaki Hesse ile biyografideki Hesse'nin birebir örtüşmesi onu ne kadar iyi anladığım hususunda mutlu etti beni. Işıklar içinde yatsın.
