#Okudumbitti
#Eylül ayı nın 7.kitabı
#Heykel Cinayetleri(191 sayfa)
#Asena Özbağ
#fayayınları
#FerideEryılmaz
Öncelikle,her ne kadar bilgi verilmemişse de yazarımız Asena hanım cok genc bir kardesimiz sanırım,ve de ilk kitabıymıs ki ilk kitap icin oldukça başarılı buldum kendisini.
Kitabın konusuna gelince,Eskisehir cinayet büro ekibi,Başkomiser Erdem ve komiser Hızmanın bir serii cinayet sorusturmasının icinde buluverdim kendimi.Eskişehir li de olunca,mekanlar hep bildiğim yerler tabii,hemencik gözümde canlanıverdi(Bu arada 3yıldır gidemiyorum,cok özlemisim,kendimi Eskisehir de geziyor gibi hissettim,ne yalan söyleyeyim,icimi ısıtıverdi)
Neyse,kısa araliklarla bulunan cesetler,hepsi de kadın ve benzer kıyafetler,ölüm sekli ayni.Heykel ne alaka dediginizi duyar gibi oluyorum.Heykel degilde minik heykelcikler,cesetlerin bogazindan iceri sokulup yutturulmus,o sebepten.
Cinayetler cogaldikca durum daha da karisik bir hal alir.Bir yanda cözülemeyen cinayetler,bulunamayan katil,bir yandan filizlenen aşklar.Film tadinda,sürükledi aaa bir baktim kitap bitmiş
Eh katili bulma isi ni de size birakiyorum.
Kitaptan bir kac minik alıntı olmazsa olmazım
Var olmak mı,yok olmak mı,bütün soru bu! Düşüncemizin katlanması mı güzel,zalim kaderin yumruklarına,oklarına; yoksa,diretip bela denizlerine karşı dur,yeter demesi mi?
Ölmek,uyumak sadece!...
Keşke sorduğumuz her soru baloncuk olarak uçup gitse,cevap kötüyse bize gelmeden önce patlasa ne güzel olurdu.Aklıma bir an da Nazım Hikmet' in Yağmur Ciseliyor şiiri geldi.
Serez'in esnaf çarşısında
Bir bakırcı dükkanının karşısında
Bedrettin'im bir agaca asılı
Yağmur çiseliyor
Sevgiyle kalın kitapcanlarım