Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hitit Güneşi

Sedat Alp

Hitit Güneşi Hakkında

Hitit Güneşi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Hititoloji ile ilgili olsun ya da olmasın, Ankara'nın Sıhhiye Meydanı'nda bulunan Hitit Güneşi Anıtı herkes için tanıdıktır. Hititleri konu alan hemen her kitapta bir fotoğraf, küçük de olsa bir paragraf vardır, onu anlatan. Bunun yanında, Hitit Güneşi artık, sadece bir Hitit eseri olarak değerlendirilmemekte, Başkent Ankara'nın sembolü olarak da kabul edilmektedir. Türkiye'nin ilk ve en önemli Hititoloğu olan Ord. Prof. Dr. Sedat Alp, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları tarafından yayımlanan bu kitabında, Hititlerin yaşantılarından ve inançlarından, insan hakları konusundaki yaklaşımlarına kadar birçok detayı incelerken, uzun senelere dayanan deneyim ve birikimleriyle bilinenlerin çok ötesinde, farklı bir değerlendirmeyle sunuyor Hitit Güneşi'ni okuyucuya ve Hititoloji dünyasına.
Yazar:
Sedat Alp
Sedat Alp
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 38 dk.Sayfa Sayısı: 93Basım Tarihi: 2003Yayınevi: Tübitak Yayınları
ISBN: 9789754032864Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 48.8
Erkek% 51.2
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Sedat Alp
Sedat AlpYazar · 4 kitap
Sedat Alp, (d. 1 Ocak 1913, Karaferye - ö. 10 Ekim 2006, Ankara) Türkiye'nin ilk hititoloğu olan Türk akademisyen. 1982-1983 yılları arasında Türk Tarih Kurumu başkanı olarak görev yaptı. 1932 yılında Atatürk'ün açılmasını sağladığı bir yarışmayı kazanarak Leipzig ve Berlin Üniversitelerinde eski çağ tarihi, hititoloji, eski Anadolu dilleri ve kültürleri, sümeroloji ve akadistik ve arkeoloji eğitimi aldı. 1940 yılında doktora sınavını vererek yurda döndü veAnkara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde hititoloji alanında çalışmalar yaptı. 1959 yılında ordinaryüs profesör unvanını aldı. 1956-1958 yılları arasında DTCF dekanlığı görevini yürüttü. 1953 yılında Federal Almanya'da Münster Üniversitesinde misafir Profesör olarak ders verdi. 1959 yılında Londra'da Victoria and Albert Museum'da konferans verdi, 1967 yılında Roma'da toplanan Uluslararası Mikenoloji kongresine şeref konuğu olarak katıldı, 1969yılında Alman Arkeoloji Enstitüsünün davetlisi olarak Berlin Üniversitesinde, 1975, 1977-78 yıllarında yine Berlin, Hamburg, Bochum, Giessen, Würzburg, Bonn ve Tübingen Üniversitelerinde, 1977 yılında da Japan Foundation ve Waseda Üniversitesinin davetlisi olarak Tokyo'da bildiriler sundu. Münih Üniversitesinde 1979 yılında misafir Profesör olarak ders verdi. Aynı yıl içinde Çekoslovakya'da Prag Üniversitesi'ne, İsviçre'de Bern ve Zürich Üniversitelerine, 1980 yılında Paris'te Collège de France'a ve İtalya'da Pavia Üniversitesine davet edilerek, tarafından verilen konferanslar yanında, İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsünde davetli olarak birkaç kez bildiri sundu. 1958/1959'da bir yıl süre ile Londra'da, yine 1959'da üç ay süre ile Paris'te, 1969'da bir yıl süre ile Berlin'de, 1978'de iki ay süre ile Federal Almanya'da Marburg'ta davetli olarak, 1981/82'de dört ay süre ile Mainz'ta Bilimler Akademisinin davetlisi olarak araştırma yaptı. Türk Tarih Kurumu üyeliğine 1946 yılında seçildi. Türk Tarih Kurumu'nda Genel Sekreter olarak uzun yıllar görev yaptı. Genel sekreter olarak 7., 8. ve 9. Türk Tarih Kongrelerini organize etti. Sunduğu bildirilerle Kongrelerin bilimsel çalışmalarına katıldı. 1982 yılında Türk Tarih Kurumu Başkanlığı'na seçildi. Yurt içinde ve yurt dışında birçok bilim kuruluşunun üyelik yaptı. 1953 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsünün muhabir üyeliğine, 1956 yılında aynı Enstitünün aslî üyeliğine ve 1979 yılında Mainz Bilimler Akademisi üyeliğine seçilen Sedat Alp Mainz Bilimler Akademisine seçilen iki Türk bilim adamından biridir. Uluslararası Akademiler Birliği toplantılarında Türk Tarih Kurumu'nu iki kez temsil etti. 1957 yılında İtalyan Cumhurbaşkanının nişanı ile, 1972 yılında Federal Almanya Cumhurbaşkanının en yüksek liyakat nişanı ile onurlandırıldı. En önemli keşifleri arasında Boğazköy'den sonra en çok çivi yazılı tablet bulunan Maşat Höyük'ün metinlerdeki adının Tapigga olduğunun saptanması bulunmaktadır.[1] 10 Ekim 2006 günü, Ankara'daki evinde vefat etti.