Bir varmış, bir yokmuş. Çook eskiden 《adı var kendi yok》 bir ülke varmış. Bu ülkede 《kendi var, adı yok》 bir yönetim varmış. 《Adı var, kendi yok》 ülkesinin, 《adı yok, kendi var》 yönetimi altında, 《ne var, ne yok》 insanlar yaşarmış.
...o ülkenin insanları, bir üçgenin üç açısının toplamının yüzseksen dereceden daha çok açılamayacağını bilmiyorlarmış, bilenler de bilmezden geliyorlarmış. Üç açının da eşit olabileceğini, o zaman herkesin eşitçe sıkışıp, eşitçe bollanabileceğini söylemek ise yasakmış o ülkede.
-Acaba umudu kalmış mıdır?..
-Arasıra umudunun kırıldığı olur. Ama umutludur çok zaman. Hele içince...
-Kemana ilk başladığı zamanki umudu...
-Kalmamıştır belki...
-Belki de anlaşılmamış olduğuna inanır.
-Belki de gerçekten öyledir.
-Herkes biraz öyle...
Muhterem vatandaşlarım! Şu gördüğünüz mendilimden başka mendilim yok: O da gördüğünüz gibi yırtık bir mendildir. Üstelik ben, üzerinize afiyet, nevâzilim. Fakat gördüğünüz gibi bir tek yırtık mendilim var. Onun içine de bir patlıcan ya sığar ya sığmaz.Bigün biz iktidara geçince gelip ceplerimi karıştırırsanız, yine bu tek yırtık mendili bulacaksınız.
Muhterem vatandaşlar, şunu arz etmek istiyorum ki, biz patlıcan dolması istiyorsak, bunu kendimiz için istemiyoruz, halk için istiyoruz.