Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hürrem Sultan

Catherine Clement

Hürrem Sultan Sözleri ve Alıntıları

Hürrem Sultan sözleri ve alıntılarını, Hürrem Sultan kitap alıntılarını, Hürrem Sultan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünyanın bütün hatunları bir araya gelip haykırsa, benim fısıltımı bile bastıramazlar.
Ancak haysiyetli insanlar mahcup olur. Senin gibi aşufteler değil.
Reklam
Sultan ,mimara, Bizans'ın ihtişamını, hatırasını silmek ve İslam'ı yüceltmek amacıyla daha yüksek bir cami inşa edip edemeyeceğini sordu. Sinan bunu yapabileceğini söyledi.Dikenli bakışları ateş gibi parlıyordu.Bir tepeden ve nispeten yüksekçe bir yerden söz etti. Süleyman mimarın coşkusundan etkilenmeye başlamıştı.
Güler yüzlü Hürrem tehdidi anladı.Mehmet dünyanın öbür ucunda haremin en son dairesinde yaşayan Çerkez kadının oğlu üvey kardeşi Mustafa tahta çıktıktan sonra yaşamayacaktı. Belli belirsiz anladı bunu Hürrem. İstanbul'u fetheden Fatih'in koyduğu yasa buydu.Validenin vurgulamak istediği mesele.Büyük Dede Mehmet misyonu gereği ansızın donup kalan bu tatlı yaşlı kadının ağzından,kafasını zar zor tutabilen torunu küçük Mehmedi mahkum ediyordu.Yeniyetme nin ölümü yasasıydı bu yasa.Hürrem oğlunu hizmetçi kadının kollarından çekti.Kedi yavrusu tutar gibi tam belinin ortasından tuttu bebeği ve koşarak tehditlerin uzağına götürdü. Hürrem o günden sonra daha da konuşmaz oldu ve çocuğunu emzirirken bir an kafasını kaldırınca hizmetçiler de hemen susuyorlardı.
İbrahim iki dünya arasında bölünmüş hissetti kendisini. Sinan'la keyifli konuşmalar yapan Sultan'ı bekliyordu onu.Yaşam oradaydı.
Söz konusu camiyi yaptırma kararını dedesi Fatih'in kenti alışının yıl dönümünde almıştı. Yeni bir dünyanın kutsanması anlamına geliyordu bu.Coşarak kendinden geçen Sinan "Süleymaniye'nin" gelecekteki ihtişamını anlatıyordu.Dört minare Ayasofya'nınkilerden daha yüksek iç içe geçmiş kubbeler ve İslam'ın ihtişamını gösterecek olan gül pencereler. İbrahim hala Bizans'ın son saatlerini yaşıyor ve Ayasofya'nın beyaz sıvaları altında bakışı kendisini hiç terk etmeyen gözleri fal taşı gibi açılmış meleğin gülümseyişini görüyordu.
Reklam
Ateş yatağı sardı. Havayı görünmez bir duvarla dolduruyordu, çocuk gözyaşları içinde, yıldızlar gibi parlayan gözleriyle ilerliyordu. Bir şimşek çocuğu tambura dönüştürdü. Hurrem'in gözleri güneşin ısırmasıyla açıldı. Melek gökyüzünden kopuyor, kanatlarına alıyordu onu. Demetrios... Saçları karıştı, bir at dörtnala koşuyordu. Atın çiftesi alnının tam ortasına geldi. Süleyman, Hurrem Sultan'ın mavi kolyeye yapışmış ellerini çözmek için epey zaman harcadı.
Sayfa 154Kitabı okudu