Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gaybi Hadisler Meselesi

Hz. Peygamber ve Kuran Dışı Vahiy

Mehmed Said Hatiboğlu

Hz. Peygamber ve Kuran Dışı Vahiy Gönderileri

Hz. Peygamber ve Kuran Dışı Vahiy kitaplarını, Hz. Peygamber ve Kuran Dışı Vahiy sözleri ve alıntılarını, Hz. Peygamber ve Kuran Dışı Vahiy yazarlarını, Hz. Peygamber ve Kuran Dışı Vahiy yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Peygamber zahire göre hüküm vermekle emrolunmuştur, sırları bilen ancak Allah'tır. Nevevi, Şerhu Müslim
Sahabiler kendi gizli hâllerinin Hz. Peygambere mâlum olabilmesi ihtimalini ancak vahiyde görüyorlardı.
Reklam
Gıyabında cereyan eden hadiseleri, söylenen sözleri veya birisinin kafasından geçirdiklerini Hz. Peygamber'in vahiy dışında bilmiyor olduğunun en sağlam delillerini, Hz. Peygamberin muhitinde yaşayan münafikun zümresinin Kur'an'ı Kerime aksetmiş davranışlarından buluyoruz.
Civar kabile ve milletlerin ilk İslam devletine karşı besledikleri niyetlerden ve giriştikleri hareketlerden zamanında haberdar olmak için, Hz. Peygamber'in beşeri haber alma imkanlarını kullanmış olduğu tarihi bir hakikattir. Yani kararlarını gaybi bilgiye göre değil, beşeri haber alma neticelerine göre vermişlerdir.
"Doğruluktan saparsam beni düzeltecek bir toplumun başına beni getiren Allah'a hamd olsun." Hilafet makamına halkın beyatiyle oturmuş olmasına rağmen Hz. Ömer'in bu yolda kelamda bulunması, yine aynı üslubun kullanılıyor oluşundandır.
Halife Ömer, Ammâr ibn Yâsir'i Kûfe'ye vâli aramıştır. Oradan gelenlere, bu vâlisinden soruyor. Kûfeliler Ammâr'ı medhediyorlar ve taltiften: "Vallahi onu bize sen değil, Allah emîr yapmıştır" derler. Halifenin onlara verdiği nasihat şöyledir: "Allah'tan sakının ve doğru dürüst konuşun. Vallâhi Ammâr''ı size vâli gönderen benim. Eğer doğru yaptıysam, Allah'tandır. Yanlış yaptıysam benim suçumdur.
Reklam
Belli bir vâde ile yapılan borçlanmaların taraflarca yazıya geçirilmesi ilahi emrini beyan eden 2/Bakara, 282. ayette: "Hiçbir kâtib Allah'ın kendisine öğrettiği şekilde yazmaktan çekinmesin, yazsın." Söylemeye lüzum yoktur ki borç senedinin nasıl yazılacağını Allah'tan talim etmiş hiçbir kâtib yoktur. Bu ayette söylenmek istenen husus, adaleti gözeterek vazife gören bir kâtibin, sanki Allah'ın öğretiminde geçmiş kimse gibi hareket etmesi lüzumudur. Şahsi gayretle elde edilmiş olan yazıya geçirme hüneri, Allah'ın bir lütfu olarak değerlendirilmiştir.
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.