Kutsal kitabın yalnızca bir başlangıç olduğu sonradan anlaşıldı. Dümen mekanizması tefsirdi; tefsirin arkasında ise bir başka ana ilke, gelenek dumen tutmaktaydı.
İbni Rüşd'e göre; Kutsal Kitap tefsirini yapacak yeterliliğe sahip olanlar, mutakallimler veya kanun adamları değil filozoflardı, çünkü onlar Kutsal Kitabın "gerçek", yani felsefi, anlamını kavrayabiliyorlardı.
Gnostisizm gerçekten de bir dindi. Fakat dinin görülebilecek en tuhaf şekliydi. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet gibi kurumsallaşmış dinlerden geçinen asalak bir ideoloji görünümündeydi.
Musa Tevrat'ın yazarı olabilir ama Muhammed Kuran'ı, Tanrının kendisine vahyettiklerini kelime kelime tekrarlayarak or taya çıkarmıştır. Kuran'da da bu söylemin altı çizilmekte dir. Bu kitabın ilahi özünden şüphe mi duyuyorsun?'
Daha önce de belirtildiği gibi, Eski ve Yeni Ahit ve Kuran, aynı kaynaktan çıkıyor gibi görünseler de, birbirle rinden çok farklı çalışmalardır. Eski Ahit, dini menkıbeler, tarihsel anlatılar, kanunlar, peygamberce öngörüler, uyarı niteliğinde hikayeler ve şiirin uzun dönemde bir araya ge tirilmiş bir harmanıdır.(3) Yeni Ahit'in oluşumu çok daha kısa bir sürede, yaklaşık yarım yüzyılda gerçekleşmiştir. O da yan biyografi, ümmetin tarihçesi, mektuplar ve açıkla malardan ibarettir. Kuran ise oluşumu açısından son dere ce günceldir, Peygamberin yaşam süresinin 22 yılında or taya çıkmıştır.