İnanın bana, araştırmalarda birbirlerini katlettikleri ortaya çıksa şimdiye herkes bonoboları ezberlemişti. Asıl sorun barışçıllıkları. Önce bonoboyu tanısaydık, şempanzeyi daha sonra, hatta hiç tanımasaydık ne olurdu hayal etmeye çalışıyorum bazen. İnsan evrimi hakkındaki tartışma belki bu kadar şiddet, savaş, erkek egemenliği üzerinden değil; cinsellik, empati, özen ve ortaklık üzerinden yürürdü. Ne farklı bir entelektüel coğrafyaya sahip olurduk kim bilir!
Hemcinse duyulan çekim karşı cinse duyulan çekimi engellemediği müddetçe gelişmesi önünde bir engel olamaz. Şimdi bu fıkre şunu ekleyelim: Sosyal çekimle cinsel çekim arasında gri bir bölge vardır. Yani hemcinse duyulan çekim ancak belli koşullarda su yüzüne çıkabilecek cinsel içerimler taşıyabilir. Karşı cins uzun müddet göz önünde olmazsa, mesela yatılı okullarda, hapishanelerde, manastırlarda ya da gemilerde, hemcins bağlanması başka koşullarda olmayacak şekilde cinselliğe dönüşebilir. Ya da ketlemeler ortadan kalktığında, mesela içkiyi fazla kaçırdıklarında, erkekler birden birbirlerinin boyun Iarına atılabilir. Bilinçli olarak cinsellik içermeyen çekimlerin cinsel bir yönü olabileceği fikri elbette yeni değil: Freud bundan uzun süre önce bahsetmişti. Cinsellikten öyle korkarız ki onu kapaklı, küçük bir kutuya tıkıştırmaya çalışırız, ama her seferinde dışarı kaçar ve daha başka bir sürü eğilimle karışır.
Irak Savaşı’nın ilk haftalarında amerikalı bir pilotla yapılan röpörtajı dinlerken ağzım açık kalmıştı. Pilot coşkuyla, küçük bir çocukken körfez savaşında seyrettiğini ve atışlara hayran kaldığını anlatıyordu. Şimdi onlardan çok daha üstün, akıllı bombalar kullandığını inanamıyordu. Onun için savaş teknolojiden ibaretti; nihayet oynamasına izin verilen bir bilgisayar oyunu. Öteki tarafta neler olduğunu aklının ucuna bile gelmiyordu. Ordu’nun istediği Tam da buydu belki. Zira düşman, insan olarak görülmeye başlandığı anda her şey altüst olur.
Metis yayınları, 3. Basım Nisan 2017, çev: Aslı BiçenKitabı okudu
İnsanlar "soykırım" yaptığında onlara "hayvan" deriz. Fakirlere yardım ettiklerinde "insan" diye överiz. Olumlu davranışı kendimize mal etmeyi severiz.