1910 yemen isyanı, rumeli ve anadolu'nun türk aslından askerleri , bu isyanlar içinde ve bu susuz çöllerde, sarp dağlarda erir giderlerdi. Hele yemende. 1910 'da işte bu yemen, en azgın günlerini yaşıyordu.
Ahmet Izzet Paşa ve kuvvetleri bu isyanı bastırmakla görevliydi. Hareket başladı ve iyi idare edildi. Ne yol, ne ikmal ve menzil teşkilatı, ne gereği kadar ilaç ve silah vardı. Inönü'nun o günleri anlatırken naklettiği gibi:
"Memleketin her tarafından gelen aslan gibi erler, yemen'in türlü hummalı hastalıkları içinde erirlerdi"
Evet, eridiler. Yemen gene kan hakkını aldı. Ama hareket hızlı ilerledi. Yemen'in merkezi ve denizden çok yüksek bir bölgede olan sana kurtarıldı. Diğer bölgeler nizama alındı. Yalnız başka bir asi imamin kendine mehdî süsü veren imam idris'in isyan bölgesi olan asirde hareket daha sonra bırakıldı.
Gerçi isyan bastırıldı, ama gene isyanlar olacakti. Öyle bir yol bulmalıydı ki artık hem bu isyanlar olmasın; hem osmanlı devletinin hakimiyeti devam etsin.
*mehdî, bir gün meydana çıkacağına inanılan kurtarıcı