Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

1950-1964

İkinci Adam Cilt: 3

Şevket Süreyya Aydemir

İkinci Adam Cilt: 3 Gönderileri

İkinci Adam Cilt: 3 kitaplarını, İkinci Adam Cilt: 3 sözleri ve alıntılarını, İkinci Adam Cilt: 3 yazarlarını, İkinci Adam Cilt: 3 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Benim en büyük yenilgim en büyük zaferimdir! -İsmet İnönü
Sayfa 573 - Remzi Kitabevi
Savaşlar ve mücadeleler; kumandanın, liderin kafasında kaybedilmemelidir. Yoksa mücadele meydanlarında, mesela seçim meydanlarında, her şey kaybedilebilir. Fakat, eğer kumandan ve lider, mücadeleyi kendi kafasında kaybetmemişse, savaş kaybedilmiş değildir… -İsmet İnönü
Sayfa 565 - Remzi Kitabevi
Reklam
Yassıada kararları , siyaset adamları için ders olacaktır…
Sayfa 525 - Remzi Kitabevi
Anayasa Komisyonu Raporu Vakıa hükümetin sosyal ve milli bir kuruluş olmaktan çıkarak şahsi bir nüfuz ve ihtiras aleti haline gelmiş bulunduğunu göstermektedir. Meşruiyet bakımından da durum aynıdır: Bir hükümetin meşruiyeti sadece menşeinde, yani iktidara gelişinde değil, iktidarda, kendisini bu mevkiye getiren Anayasaya riayeti ve millet efkarı, ordu, yargı ve bilim kuruluşları gibi kuruluşlarla işbirliği yaparak, hukuk nizami içinde yaşaması ile ve devamı ile mümkündür. Halbuki hükümet ve siyasi iktidar, bir taraftan Anayasayı ihlal etmiştir; kanunsuz icraatta bulunmuştur. diğer taraftan hükümetin bir muvazene, sükun ve huzur amili olması gerekli olduğu halde hükümet, devlet kuruluşlarını, politik ve sosyal kurumları ve hatta bunların içinde yaşayan insanları birbirine düşürmek, halka ve dış âleme karşı bunları kötüleyerek bir anarşi amili yapmak suretiyle meşruiyetini kaybetmiştir. Milleti temsil etmesi gereken Büyük Millet Meclisi de siyasi iktidar tarafından hakiki bir teşri organı olmaktan çıkarılarak, şahıs ve zümre olmak suretiyle fiilen münfesih hale gelmiştir...
Sayfa 461 - Remzi Kitabevi
Her ihtilal, aslında haşin bir tasfiye hareketidir.
Sayfa 453 - Remzi Kitabevi
Çok Partili klasik parlamento rejimlerinde idare, milletin iradesidir. Ama memleketi millet idare etmez. Bir avuç insan idare eder. Bu bir avuç insan, milletin parlamentoya gönderdiği insanlar, yani parlamentodur. Ama parlamento soysuzlaşırsa? Ya parlamentonun iler tutar yeri kalmazsa? Ya parlamentoda bizzat iktidar partisi, meclis üstünde meclis, hükümet üstünde hükümet demek olan Tahkikat Encümenleri kurar ve muhalefeti fonksiyon dışı kılarsa? Ya halk fiilen ikiye bölünmüş olur, kahvelerini camilerini bile birbirinden ayırırsa? Ama bu kadar mı ya? Ya aydınlar? Ya üniversite? Ya ordu? Ya basın? Eğer ya bütün siperler ve dayanaklar kaybedilmişse? O zaman bir ülke, ne kadar bahar içinde olursa olsun, tarlalar ne kadar yeşerirse yeşersin, barajlar, fabrikalar ne kadar yükselirse yükselsin, o ülke sıhhatli olsa da, nizam hasta demektir. Demokratik parlamento idarelerinde ise demokratik ihtilal, tarlalarda, fabrikalarda değil, bu nizamın içinde, yani parlamentoda ve onun yan müesseselerinde olur. Nitekim o günlerde Türkiye bu haldeydi. Yani tarlalar yeşeriyor, ama parlamento itibarının ve fonksiyonunun yüzü, gittikçe sararıyor, halsizleşiyordu. Ve bu neticede iktidarın, elbetteki büyük taksiratı vardı…
Sayfa 423 - Remzi Kitabevi
Reklam
İsviçre'de yayınlanan "Freie İnnerschweiz" (Lozan) 2.5.1960 sayısından: "Dün, İngiltere, Kanada, İtalya, Fransa ve Almanya Hariciye Vekilleri, Amerikan Hariciye Vekili Herter'in başkanlığında İstanbul'da toplandılar. Şehir ölü gibiydi. Ve tümenlerce askeri birlikler tarafından, silahsız bir düşmana karşı kapatılmıştı. Cadde kavşakları tanklarla tutulmuştu. Sert bir muhasara halinde ve Askeri Valinin (Örfi İdari Kumandanının) emrettiği 24 saatlik sokağa çıkma yasağının tevcih edildiği düşman, hakim siyasi diktatörlüğe, siyasi bakımdan tefessüh etmiş bir idare aleyhinde ve demokrasi lehinde nümayiş yapan öğrencilerden başka kimse değildi. Bugün tekrar nümayiş yapıldığı taktirde, Askeri Valinin 15 numaralı günlük emrinde ilan ettiği gibi, Türk bayrağı taşısalar bile nümayişçilere ateş edilecekti…"
Sayfa 416 - Remzi Kitabevi
Tarihi uyarı !
Şimdi ihtilal, iktidarı bir defa ellerine geçirmiş olanlar tarafından yapılıyor. Son zamanların modası budur. Seçimle iktidara geliyor. Devletin vasıtalarına el koyuyor. Fakat seçimle gitmek ihtimali ufukta görüldü mü: "Ben buradan gitmem!" telaşına düşüyor... Şimdi iktidarda bulunanların, iktidarı ellerinde bulunduranların, milletleri ihtilale nasıl zorladıkları, İnsan Hakları Beyannamesine girmiştir. Eğer bir idare insan haklarını tanımaz, baskı rejimi kurarsa, o memlekette ayaklanma olur. Buna meydan vermemek için, idarelerin demokratik yolla olması, insan haklarının yürürlükte olması şarttır. Eğer insan hakları yürütülemez, vatandaş hakları zorlanırsa, ihtilal behemehâl olur… Biz, böyle bir ihtilal içinde bulunmayız. Bulunamayız. Böyle bir ihtilal, dışımızda, bizimle münasebeti olmayanlar tarafından yapılacaktır! Biz, demokratik rejim dedik. Demokratik rejim istedik. Demokratik rejim kurulmuştur. Bu demokratik rejim, istikametinden ayrılıp, onu baskı rejimi haline götürmek, tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam!.. Arkadaşlar! Şartlar tamam olduğu zaman, milletler için ihtilal meşru bir haktır!... -İsmet İnönü
Sayfa 399 - Remzi Kitabevi
Baskı idaresi kurmak isteyenler, tabii olarak kendilerini, daimi olarak ihtilal tehlikesi karşısında görürler. -İsmet İnönü
Sayfa 384 - Remzi Kitabevi
Dinin, siyasete en yaldızlı şekilde alet edilmesi yüzünden memleketin iki defa battığını görmüş olan benim gibi bir adamın, din istismarcılarının zararı karşısında duyduğu heyecanlı hassasiyeti, vatandaşlarımın anlamasını isterim. Bu hakkımdır… -İsmet İnönü
Sayfa 382 - Remzi Kitabevi
Reklam
Demokrasiyi egzotik bir nebata benzetip ona kapalı bir ser hazırlama düşünceleri, De Gaulle tipi otoriter bir demokrasi nizamına geçiş, hükümeti ve iktidarı dokunulmaz kılmak hevesleri, toplu tevkifler veya parti kapatma düşünceleri, o garip Basın Kanunu, Emeklilik Kanunları ve Radyo'nun iktidara tapulanması gibi bir takım yollar, maksat için
Sayfa 361 - Remzi Kitabevi
Lider, kumandayı dedikodulardan değil, kendi karar ve iradesinden, antenlerin ona yetiştirdiği gerçeklerden alır. Hüküm ve hareketlerini, yalnız mantığın ve şartlardan gelen zorunlulukların emirlerine, temellerine dayamasını bilir. Dedikodularla dostluklarını ayarlayan insanlar bütün sokakları doldururlar ama, zaruretlerin mantığını iradesine hakim kılan adam, pek yetişen tip değildir.
Sayfa 358 - Remzi Kitabevi
Bir an gelir, Türkiye radyoları, Menderes'e sadakat yemini verenlerin adlarının, soyadlarının, adreslerinin zincirleme okunduğu bir pazar yeri çığırtkanı haline getirilir.
Sayfa 356 - Remzi Kitabevi
Kalabalıklar demek vefalı arkadaşlar ve dostlar demek değildir ki! Kalabalık, hem vardır, hem yoktur…
Sayfa 348 - Remzi Kitabevi
Eğer insan hakları yürütülemez, vatandaş hakları zorlanırsa, ihtilal behemehâl olur… -İsmet İnönü
Sayfa 345 - Remzi Kitabevi
210 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.