Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İkinci Dünya Harbinde Fransa'da Trajedi

Andre Maurois

En Eski İkinci Dünya Harbinde Fransa'da Trajedi Sözleri ve Alıntıları

En Eski İkinci Dünya Harbinde Fransa'da Trajedi sözleri ve alıntılarını, en eski İkinci Dünya Harbinde Fransa'da Trajedi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fabrikalarda oturma eylemleri, idarenin uyuşukluğu ve bürokrasinin yasakları Fransa'da üretimi sıfıra indirmişti. 1937 de Fransız fabrikalarında üretilen aylık uçak sayısı otuz sekize düşmüştü. Almanya'nın aylık üretimi ise bini geçiyordu.
Kastaş YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar gerçekleri "oldukları gibi" değil de "olması gerektiği" gibi görüyorlardı.
Kastaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İngiliz bankacıları Almanya'ya verdikleri borç paranın peşindeydiler. İnanılmaz bir saflıkla hiçkimseye borçlu olmadığını haykıran Almanya ile anlaşabileceklerine inanıyorlardı.
Kastaş YayınlarıKitabı okudu
Savaşın gitgide yaklaştığını biliyorduk. Almanların ilk önce Polonya'ya saldıracaklarını tahmin ediyorduk. Ama bu hiç kimsenin umrunda değildi. Yüksek tabakadan insanlar gemiyle nasıl Latin Amerika'ya yolculuğa çıkılabileceğini konuşuyorlardı.
Kastaş YayınlarıKitabı okudu
Winston Churchill ile yapmış olduğum konuşmayı anımsıyorum. Kısıtlamalar devrinde, İngiltere İtalya'nın ilerleyişine kayıtsız kalmıştı. Bunun nedenini Churchill'e sordum ve şu karşılığı aldım: "Hiç ıstakozları izlediniz mi?" Istakozlar ilgi alanıma hiç girmemişti. "Öyleyse, fırsat bulursanız onları inceleyin. Çok ilginç; gün gelir, ıstakoz koruyucu kabuğunu kaybeder. Bu dönemde, en azılı ıstakoz bile bir kayanın oyuğuna sığınır. Orada sabırla yeni kabuğunun oluşmasını bekler. Yeni zırhı güçlenince, deliğinden çıkar ve yeniden bir savaşcı olur. O yine denizlerin efendisidir. İngiltere yeteneksiz ve korkak bakanların elinde kabuğunu yitirdi. Yenisi oluşana dek oyunlarımızın içinde bekleyeceğiz. Ancak şartlar İngiltere ve Fransayı oyukalrindan zammından önce çıkmaya zorladı. Düşmanların en amansızı karşısına, kabuksuz bir ıstakoz gibi çıktılar.
Kastaş YayınlarıKitabı okudu
Herkes Maginot hattının* caydırıcı gücünden emindi. Hitlerin ancak Hollanda'ya saldırabileceği düşünülüyordu. Romanya da ihtimal dâhilindeydi. Ancak uzmanlar Hitlerin bu iki ülkeye de saldırmakta tereddüt edeceği kanısındaydılar. Hollanda Almanya'nın tek dayanağıydı. Romanya ise akaryakıtının fazlasını zaten Reich'a veriyordu. Aşırı iyimserlik egemendi. Sözde, Almanya, bu yaz hiçbir şeye teşebbüs etmeyecek, biz de zamandan istifade ederek 1941'de hava kontrolünü ele geçirecek, 1942'de de Siegfried hattından**, yeterli tank ve ağır toplarla saldırıya geçecektik. Ne yazık ki "Onların saldırılarını darmaduman edeceğim" diyen Hitler, sonunda başarılı oldu.
* I. Dünya Savaşı'nın sonrasında Fransa'nın, tekrar işgal edilmeyi önlemek amacıyla Almanya sınırına kurduğu 240 km'lik savunma hattı. Fransızlar için büyük bir fiyasko olmaktan öteye geçemedi. **Hollanda'nın doğu sınırından İsviçre'ye kadar uzanan AKitabı okudu
Reklam
"Savaşta en önemli şey hızdır." diyordu General Giraud. Fas cephesindeydik. Bir dağın tepesinde ulaşılmaz görünen bir kabileye saldırmam gerekiyordu. İstihkam birlik komutanını çağırdım ve dedim ki: "Karşıdaki şu sarp duvarı görüyorsunuz ya. Güzel. Motorlu araçların üç günde tepeye varmalarını sağlayan bir yol yapacaksınız." Saygısını bozmadan kesin bir tonla cevap verdi: "Bunu yapmamız imkansız, sir. Böyle iş üç günde değil üç ayda biter." "iyi" dedim. "Madem ki bu iş imkansız, siz bu işi yapmak zorunda değilsiniz. Ben yaparım." Lejyoner bir albayı yanıma istedim. Yol için bir plan çizdim. Tüm adamlarını ve komşu alayların askerlerini gece gündüz çalıştırmasını ve bu işi üç günde bitirmesini emrettim. Ve bitirdiler. Böylece beni hiç beklemeyen düşmanı, burnumuz kanamadan altettik. Olaylardan şu dersi çıkardım: "Savaşta en başarılı şaşırtmaca, imkansız gibi görülen bir işi süratle başarmaktır. (Bkz. İstanbul'un fethi-1453)
Kastaş YayınlarıKitabı okudu
Eğitim alanlarında taburdan* daha büyük hiçbir birlik yoktu. Sadece Kanadalı tümen** vardı. Yaşlı başçavuşlar piyadelere hala süngü savaşını öğretiyorlardı. Oysa savaşta bu eğitimin hiçbir yararı olmayacaktı. Tank okulun eğitimi nispeten daha iyidi. Ancak tanklar eski ve yetersizdi. * Tabur, bir yarbay ya da binbaşının komuta ettiği, bölükten büyük, alaydan küçük askeri taktik birliktir. Günümüz ordularında ana silahlarına göre tank taburu, piyade taburu, topçu taburu gibi tabur sınıfları bulunmaktadır. Hava kuvvetlerinde tabur, genellikle filo olarak adlandırılır. ** Modern ordularda herhangi bir harekatı kendi başına bağımsız olarak yapabilmek için gerekli tüm silahları ve hizmetleri bünyesinde barındıran en küçük askeri birliktir. Mevcudu genelde 10,000 ile 20,000 kişiden oluşur ve bir tümgeneral komutasındadır. Çeşitli harekât şekillerine göre tümenler temelde zırhlı tümenler ve piyade tümenleri olmak üzere iki biçimde teşkilatlandırılırlar. Piyade tümenleri ise personelin ve malzemenin sevk araçlarına göre motorize ve mekanize olarak yapılandırılırlar.
Kastaş YayınlarıKitabı okudu
Paul Reynaud
Fransız gençliğinin kendi kaderi ile başbaşa kaldığı bir zamanda sadece o gençliğe seslenmesini bildi. "Gençlik, nasıl bir Fransa istiyorsun?" başlığını taşıyan bir siyasi broşür hazırladı.
Kastaş YayınlarıKitabı okudu
Süvari teğmeni De Jumilhac
Savaşta en kötü şey ilk tecrübenizin başarısızlıkla sonuçlanmasıdır. Genç bir yarış atı, koşularda, hiçbir zaman yenilememeli. Eğer yenilirse alışkanlık edinir, özgüvenini kaybeder ve hep geride kalır.
Kastaş YayınlarıKitabı okudu
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.