İlaçla Tedavi Efsanesi Sözleri ve Alıntıları
İlaçla Tedavi Efsanesi sözleri ve alıntılarını, İlaçla Tedavi Efsanesi kitap alıntılarını, İlaçla Tedavi Efsanesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz."Bazı psikiyatrik ilaçları kullanıp da bırakanlarda hastalığın yeniden ortaya çıkma olasılığının, hasta olup da hiç ilaca başlamayanlardan daha yüksek olduğunu gösteren deliller bulunmaktadır."
Balderassini, R. J. ve Viguera, A.C. 1995, "Neuroleptic withdrawal in schizophrenic patients"
Çok üzücü
Wallace şizofreni hastalarının bu ilaçları hiç sevmediğini, pek çoğunun ilacın etkisi altında "kendilerini zombi gibi hissettiğini"; bir hastanın "sanki ayaklarımda cıva ile yürüyorum" dediğini; bir başkasının "düşüncelerim tümüyle boşaltılmış gibi, boşluktaymışım gibi hissediyorum" dediğini; telefonla arayan hastaların neredeyse hepsinin "dış dünyadan sanki bir duvarla ayrılmış gibi hissettiklerini, duygularının yok olduğunu, istemlerinin çöktüğünü ve hayatı tümüyle anlamsız bulduklarını" yazmıştır.
Sayfa 131 - Metis Bilim
Günümüzde şizofreni hastalığının temelinde yatan beyin süreçlerinin ilerleyen etkilerinin ilaçlar tarafından önlenebildiği fikri, yeterli delil bulunmadığı halde bilimsel bir gerçekmiş gibi piyasaya sürülmektedir. Öte yandan bu ilaçların kendilerinin beyin hasarlarına yol açtığını gösteren deliller gözardı edilmektedir. Artık çoğu psikiyatrist, ilaç tedavisine erken başlamamanın ciddi bir ihmal anlamına geldiğini düşünmektedir.
Sayfa 88 - Metis Bilim
Bir zamanlar yalnızca insanları susturma ve kontrol altına alma yöntemi olarak görülen ilaçların, zamanla hastalığı tamamıyla ortadan kaldıran tedavi yöntemleri olarak görülmesinin ve psikiyatrik tedavinin tam merkezine yerleşmesinin ardında güçlü çıkarlar bulunduğunu anlamış bulunuyoruz. Bu noktadan sonra sormamız gereken, bu modern ilaçların gerçekten hastalığa özgü tedaviler olduğu fikrinin bilimsel bulgular tarafından desteklenip desteklenmediğidir. Psikiyatrik ilaçlar şu âna kadar ele geçirdikleri yaygınlık ve saygınlığı gerçekten hak etmekte midir?
Sayfa 85 - Metis Bilim
Şizofreni ilacını gönüllü olarak deneyen iki klinisyen doktor
Etkiler her ikisinde de çok belirgin ve benzerdi. 10 dakika içerisinde düşünce ve hareketlerinde çok belirgin bir yavaşlama ile birlikte derin bir huzursuzluk duygusu ortaya çıktı. İki katılımcı da çalışmaya devam edemedi, 36 saatliğine izin almak zorunda kaldı. İkisi de iradelerinin, fiziksel ve ruhsal enerjilerinin kalmadığından şikayetçiydi. Kendiliklerinden hiçbir şey yapamadılar, okuyamadılar, telefon edemediler ve ev işlerini yapamadılar ama bir başkası istediğinde bunları yapabildiler. Kendilerini uykulu ya da sakin hissetmediler; tam tersine her ikisi de yoğun bir anksiyeteden şikayetçiydi.
Sayfa 132 - Metis Bilim
Önde gelen psikofarmakologlar bile depresyonda serotoninin işlevinde bozukluk olduğunu gösteren somut bir bulguya rastlanmadığını kabul etmektedirler.
Sayfa 166 - Metis Bilim
Antidepresan kullanmadan önce okuyunuz
"İnsanlara duygusal deneyimlerinin ve akıl sağlıklarının yalnızca beyinlerinde gerçekleşen birtakım biyokimyasal mekanizmaların kontrolünde olduğunu söylemek, bu insanların irade ve kontrol duygularını derin bir biçimde sarsabilir. (...) Kendilerini depresyona iten nedenin beyin kimyalarında gerçekleşen birtakım dengesizlikler olduğunu düşünen ve yalnızca ilaç aldıklarında iyileşebileceklerine inanan insanların, karşılaştıkları her problemde yeniden depresyona gireceklerinden korkmaları son derece doğaldır. Ayrıca, kendi çaba ve alışkanlıklarıyla iyileşme gösterseler bile, bu iyileşmeyi kendilerine yazılan ilaçlara yoracaklarından, bu çaba ve alışkanlıkların değerini bilmek bir yana, farkına bile varmayacaklardır. Tam tersine, depresif bir dönemi ilaç almadan kendi irade ve çabalarıyla atlatan bir insan, gelecekte karşılaşacağı benzer dönemlerde aynı irade, çaba ve kendine güveni sergileyecektir. Doktorların çoğunun arzusunun, hastaların bu şekilde kendilerine yetmelerine yardım etmek ve onlara yol göstermek olduğunu biliyorum. Ancak, yazdıkları her antidepresanla bu doktorlar kendi hastalarına güçsüz ve iradesiz oldukları mesajını vermektedirler. Önerdikleri her antidepresanla, aslında güçlendirmeleri gereken bir mesajı, insanların sıkıntıların üstesinden gelme konusunda muazzam bir kapasiteye sahip olduğu mesajını yadsımaktadırlar. "
Sayfa 211
SARSICI
"Günümüzde şizofreni hastalığının temelinde yatan beyin süreçlerinin ilerleyen etkilerinin ilaçlar tarafından önlenebildiği fikri, yeterli delil bulunmadığı halde bilimsel bir gerçekmiş gibi piyasaya sürülmektedir. Öte yandan bu ilaçların kendilerinin beyin hasarlarına yol açtığını gösteren deliller gözardı edilmektedir."
Sayfa 88
Nöroleptik ilaçların yaygın ve uzun süreli kullanımı ile şizofreni hastalığının genel olarak azaldığını söylemek şöyle dursun, tedavi sonuçlarının kötüleştiğini gösteren işaretler bulunmaktadır. Bir başka deyişle, ilaç tedavisi, uzun vadede bu insanlara daha kötü gelmektedir. Şizofren tedavisi sonuçlarının, aynı tanı ölçütleri kullanıldığı halde, gelişmekte olan ülkelere oranla Batı'da daha kötü olduğu bilinmektedir. Bu farkın nedeni olarak genellikle endüstri çağı ile ilgili stres ve sıkıntı kaynakları gösterilmektedir, ki bunlar gerçekten de kısmi olarak açıklayıcı olabilir. Bununla birlikte, gelişmekte olan ülkelerde daha az ilaç kullanıldığından, bu farkın aynı zamanda ilaçların olumsuz etkileri ile de açıklanabileceğini düşünen araştırmacılar bulunmaktadır. Bu görüşe destek olarak, daha önce söylendiği gibi, kısa süreli ilaç tedavilerinden sonra yapılan izleme çalışmalarında ilaç grubu ile plasebo grubu arasında ya hiç fark bulunmamış ya da plasebo grubunun uzun vadede daha iyi durumda olduğu bulunmuştur.
Sayfa 111 - Metis Bilim
"Pek çok hasta bu ilaçların etkilerini psikoz belirtilerinin kendisinden daha rahatsız edici bulmaktadır. Bu ilaçlarla yaşadığı deneyimleri British Medical Journal'a anlatan Peter Wescott(...): 'Kişiliğim o kadar bastırılıp boğuldu ki delilik nöbetlerime rağmen ilaç öncesi günlerimin duygusal zenginliğini, bugünkü uyuşturulmuş lahana halime tercih ederim. ... Sanırım, deliliğimin tedavisini kendi ruhumla ödedim.' "
Sayfa 146