- Ya İmam! Söz ve davranışınız bana hak ve hakikati öğretti. Dinimizin ne kadar ulvi ve ne kadar insanı olduğunu şimdi öğrendim. İslamiyeti bana telkin edin, bende müslümanlardan biri olayım.
İmam-ı Azam ilimde tebahür etmiş bir zattır. Fakat buna rağmen tavâzu göstererek şöyle dedi:
- Bilmediklerimi ayağımın altına koysaydım başım göklere değerdi.
-"Oğulcağızım! Bizler bu ilimle konuşurken kaymıyalım korkusuyla sanki her birimizin başı üstünde bir kuş vardı. Sizler bugün arkadaşını kaydırmak için konuşuyorsunuz. Bilmez misin ki, kim arkadaşını tekfir etmek isterse, arkadaşı küfre düşmeden kendisi kafir olur."
Ebu Hanife çarşıdan ailesi için yiyecek ve giyecek aldığı zaman onun bir mislini de fakirlere gönderirdi. Ebu Hanife ihsan ettiği bir şey üzerine kendisine teşekkür edilirse buna çok üzülürdü.