Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı

İlber Ortaylı

En Eski İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı Sözleri ve Alıntıları

En Eski İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı sözleri ve alıntılarını, en eski İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Asya atalet demektir, Avrupa ise sürekli değişen bir dünyadır" Chardin
Sayfa 17
Değişmeden duran toplum olur mu, diye sorulabilir; olmaz ama her toplum değişimin bilincine Batı kadar erken varmış değildir. Değişimi fark eden ve ona müdahale etmeye kalkan bir bilinçtir batılılık.
Sayfa 21
Reklam
Gelişme, değişme gibi kavramları Batı kendi bulmuştur. Çünkü bu olayın içine giren ve en yoğun yaşayan odur.
Sayfa 21
İslam Medeniyeti gibi bir kavram düpedüz 19. yüzyılın icadı. Hem de batılı oryantalistlerden çok doğuluların benimsediği bir icat.
Sayfa 22
Türkiye'deki daha doğrusu Osmanlı toplumundaki batılılaşmanın özgün tarafı bu sürecin adı konmadan başlamış olmasıdır.
Sayfa 26
Osmanlı batılılaşması, Batı'yı hayranlıkla değil, zorunluluk nedeniyle tercih etmiştir. Tanzimat'ın en muhafazakar görünen kişiliği Cevdet Paşa'nın, imparatorluğun idari yapısının batılılaşmasında en önemli rolü oynayanlardan olduğunu unutmayalım. Nihayet ismi konmayan batılılaşma bir dış zorlamadan çok, bir iç kararın sonucudur.
Sayfa 28
Reklam
18. yüzyılın sonunda Osmanlı İmparatorluğundaki reform girişimlerinin tek bir nedeni vardır : Hristiyan Avrupa'ya özellikle Rusya'ya karşı durabilmek için orduyu modernleştirmek...
Sayfa 49
II. Mahmut döneminin mülki idarede yaptığı asıl yenilik; köy ve mahalleler için muhtarlıkların kurulmasıdır.
Sayfa 55
Avrupa'nın müdahalesini kendileri için yardımcı hatta kurtuluş umudu olarak gören Balkan ulusçularının tersine, Müslüman halklar Avrupa'yı en büyük düşman olarak görmeye başladılar. Osmanlı Yönetimi Cezayir'de hiçbir zaman, mesela Balkanlardaki kadar güçlü olmamıştır. Eski devirde yerli halkın Osmanlı idaresine aşırı bir bağlılık ve hayranlığı olduğu pek söylenemezdi, fakat Fransız işgali yerel ulusalcılığı aynı şekilde yok etmişti. Cezayir'in dışındaki Müslüman ülkelerde de yerel ulusalcılık yerini süratle İslamcı veya Osmanlıcı bir atmosfere terk etmeye başladı
Sayfa 59
Müslümanlar kadar, Rum-Ortodoks kilisesi de bu ilkeye (Tanzimat Fermanındaki tüm halkın eşit olması) karşıydı. İmparatorlukta Protestanlığın gelişip güçlenmesi ve şimdiki hukuki ve toplumsal statüsü değişen bir Musevi cemaati her şeyden önce Hristiyanları rahatsız ediyordu.
Sayfa 108
Reklam
Her dinden tebaanın eşitliği ilkesine, mutaasıp Müslümanların tepki göstermekte gecikmediler, hatta Mekke şerifi ve etrafındaki ulema Tanzimat Bürokrasisini "küfürle" suçlayan fetva da çıkardılar.
Sayfa 107
Aslında Gülhane Hatt-ı Hümayunu'nun üslubu ve dayandığı gelenek açısından, Osmanlı Devleti hayatında özgün bir belge satılması, gerekir. Her hükümdar tahta çıktığında ve zaman zaman da ülkede yaygınlaşan adaletsiz uygulamalar ve kötü yönetimi önlemek amacıyla bu gibi adaletnameler çıkarmaktadır.
Sayfa 113
Osmanlı aydın mutlakiyetçiliğinin bir eseri olan Tanzimat Fermanı'yla başlayan dönem dış devletlerin müdahalesiyle çıkarılan Islahat Fermanı'yla noktalandı.
Sayfa 129
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.