İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal

Nergishan Tekin

İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal Sözleri ve Alıntıları

İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal sözleri ve alıntılarını, İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal kitap alıntılarını, İnanç ve İsyan Ozanı Pir Sultan Abdal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Pir Sultanlar ölmez, binler yetişir...
Pir Sultan darağacında iken Hak tarafından bir köpek gönderilmiş. O da köpeğin üstüne basıp kendi ipini çözmüş ve yerine köpeği bağlamış. Sabahleyin kalkanlar bir de ne görsün; darda Pir Sultan yerine köpek asılı...
Sayfa 18 - PAROLA YAYINLARI
Pir Sultan'ı biz sakladık...
- Duydunuz mu? Bu gece Hızır Paşa, Pir Sultan'ı astırmış. ... - Senin yanlışın var...ben onu gün ışırken Malatya yolunda Kardeşler Gediği'nde gördüm. Dinleyenler şaşırmış. Kalkıp birlikte darağacının bulunduğu yere gitmişler. Bakmışlar ki darağacında Pir Sultan'ın hırkası asılı, kendisi ortada yok...
Sayfa 33 - PAROLA YAYINLARI
Reklam
Sivas illerinde sazım çalınır...
Allahı seversen kâtip böyle yaz Dün ü gün ol Şah'a eylerim niyaz Umarım yıkısın şu kanlı Sivas Kâtip ahvalimi Şah'a böyle yaz..
Sayfa 27 - PAROLA YAYINLARI
Pir Sultan şiirlerinde don değiştirme (başka canlıya geçme)
Allah’tan gelip Allah’a dönme bilincini işleyen ve “devriye” adı verilen şiirlerde insan çoğu zaman doğumdan önceki ve ölümden sonraki evreleriyle (yaratılış ve yaratıcıda yok oluş süreçleriyle) ele alınır. Ruhun cisimler, bitkiler ve hayvanları dolaştıktan, böylece belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra insan bedeninde yer bulabildiği, Tanrı’ya yakınlığına göre bir makam sahibi olduğu ve en son noktada fenafillah noktasına ulaştığı anlatılır.
Pir Sultan deyişlerinde Şah/Mehdi kavramı, Hak-MuhammedAli birliğinden başlayan, On iki İmam’ı -özellikle de son İmam Muhammed Mehdi’yi- içine alan; kimi tarikat ulularına, İran şahlarına ve hatta Anadolu’da isyan eden 1516-1527 yılları arasında Hacı Bektaş Postnişini olan Kalender Şah gibi bazı isyancılara kadar giden hiyerarşik bir düzen içerisinde düşünülmesi gereken, büyük bir anlam genişlemesine uğrayarak daha çok idealize edilmiş manev bir dünyanın gerçek bilgiye ulaşmış sultanını ve kutsallığı olan kurtarıcı kişiyi sembolize eden soyut bir kavramdır. “Şah’a gitmek” ifadesi ile yalnızca Safevi devletini yöneten Şah İsmail, Şah Tahmasb gibi İran şahlarının huzuruna çıkmak değil, kutsallığı olan ideal dünyanın -bir anlamda cennetin- yine kutsallığı olan liderinin/şahının huzuruna çıkmak, bunun için Hakk’ın yolunda yürümek, böylece de maddi ve manevi anlamda huzura kavuşmak kastedilir.
Pir Sultanım dünya fanidir fani İnsana verdiler emanet canı Dünyadan ahrete uludur yolu Bundan gayrı yol yok dönesin geri
Reklam
‘Alevi geleneği bugüne kadar yaşamış âşıkların yedi tanesini çok usta ve kutsal sayarlar. Bu âşıklara ‘Yedi Kutuplar’ adını verirler. Bu âşıklar Pir Sultan Abdal, Kul Himmet, Hatayi, Yeminî, Virani, Teslim Abdal ve Nesimî’dir.’
Pir Sultan için Yezit’ten kurtuluşun bir tek yolu vardır. O da eli Zülfikarlı Ali’nin kendisine inananlarla birlikte savaşmasıdır. Pir Sultan “Şah”ın gelip Yezitleri ortadan kaldıracağı umudunu asla yitirmemiştir.
Sivas illerinde zilim çalınır Çamlı beller bölük bölük bölünür Ben dosttan ayrıldım bağrım delinir Kâtip ahvalimi Şah’a böyle yaz
Başta Çin, Hint ve İran olmak üzere çok farklı kültürlerle temasları sonucu değişik dinlerin etkisi altında kalan Türkler, genelde Animizm’le temellenmiş olan Şamanist inançlara sahip olmuşlardır. “Yüzyıllarca Türk boyları arasında tutunan, her şeyin maddi ve ruhi olmak üzere iki varlıkla temsil edilmekte olduğunu açıklayan, Animizm ve Natürizm’in esaslarına dayanarak gelişmiş bir din olmaktan ziyade bir mezhep manzarası göstermiş olan Şamanizm’de karşılıklı çarpışan, birbirine zıt iki kuvvet veya Tanrı görülür.”
96 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.