Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsanlar Uyanın

Alexis Carrel

İnsanlar Uyanın Gönderileri

İnsanlar Uyanın kitaplarını, İnsanlar Uyanın sözleri ve alıntılarını, İnsanlar Uyanın yazarlarını, İnsanlar Uyanın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gariptir ki, medeni insanlar yaşamayı imkânsız bir hale getiren kaideler ortaya atmışlardır. Meselâ: Kalabalık halk kitlelerinin sanayi şehirlerinde toplanması, hayatın tabii şartlarının ortadan kalkması, alkol düşkünlüğü, her türlü ahlâk kaidelerinden sıyrılma gibi... Fakat bu hatalar her şeyden evvel hayatın icaplarının tanınmamasından ileri gelmektedir. Zira Batılı insanlarda bir yaşama ihtirası vardır. Bu ihtirasın şiddeti insanın kendini ölümden korumak hususunda gösterdiği gayretle ölçülmektedir. Fakat zekâ, insana hayatını korumak hususunda iradesinden hangi sahada istifade edebileceğini, ancak kısmen göstermektedir.
Adam Smith menfaat peşinde koşmayı, göklere çıkarmış, onu tabiatın en esaslı kanunları kadar asil bir şey olarak göstermiştir. On sekizinci asır ekonomi âlimleri tecrübesizlikleri yüzünden, insanların arasındaki münasebetlerin sırrını, bilgilerin cisimler arasındaki münasebetlerin sırrını keşfettikleri gibi, kolaylıkla bulacaklarını sanmışlardır. Meselâ: Newton madde ile ilgili ilimler için ne yaptı ise, Jeremy Bentham da ayni şeyi, beşeri ilimler alanında yapabileceğini zannetti. Marksistler doktrinlerinin kurulmasında ilmi metodları kullandıklarını iddia ederek, bu hususta ütilitaristleri de geride bıraktılar. Ne Marx ne Engels ne de Lenin ilmi araştırmalarda bulunmuşlardır, Ameli mefhumların varlığından haberleri yoktu. Farkında olmadan aklın iki kategorisini birbirlerile karıştırdılar. Hayatın felsefi bir tefsirini insanı inceliyen ilimden ayıramadılar. Bunun içindir ki, marksizm, tıpkı liberalizra gibi ön plâna ekonomiyi aldı. Bu gibi hatalar, hayat kanunları arasında hakikaten temel kanun olanlarını ararken ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor.
Reklam
Jean Jacgues Rousseau: «Halikin elinden çıkan herşey iyidir, insan elinin değdiği herşey soysuzlaşır» diye yazmıştır.
Fedakârlık etmeden kâinatta mevcut nizama uymak imkânsızdır. Feragat bir hayat kanunudur. Bir çocuk dünyaya getirmek bir kadın için, birçok fedakârlıklara Katlanmak demektir. Atlet, artist yahut âlim olmak için seri bir disipline katlanmak lâzımdır. Sıhhat, kuvvet, uzun ömür ancak bir takım iştihalara karşı koymakla elde edilir. Feragatsiz ulviyet, güzellik ve kudsiyet olamaz.
Hürriyet tıpkı dinamit gibi tesirli fakat tehlikeli bir vasıtadır. Onu kullanmasını öğrenmek lâzımdır.
İnsanların hürriyeti ancak, hayat kanunlarından hiç birine tecavuz etmediği alanda' tehlikesizce faaliyette bulunabilir. Atalarımız, tehlikeli bölgelere dair an'anevi bir bilgiye, bir nevi sezişe sahiptiler. Biz bu bilgiye ehemmiyet vermedik. Bunun içindir ki, mübah olanın nerede bittiğini, yasakların nerede başladiğını bilmiyoruz.
Reklam
İnsanların çoğu kendi kendilerini, başkalarını yahut her hangi bir şeyi, derinliklerine nüfuz ederek anlamak kabiliyetinden mahrumdurlar. Bu insanlar gördükleri terbiyenin ve yaşadıkları hayat icabı edindikleri alışkanlıkların kurbanıdırlar. Umumiyetle kültürleri orta okul yahut lisenin verdiği kültürden ibaret kalır. Fabrikaların, yazıhanelerin ve kahvelerin o sun'i havası içinde müşahhas realiteyi tetkik etmek imkânını bulamazlar. Ayak basılmamış tertemiz karın, derin sessizlik içinde bulunan dağların, sevinçlerinden yerlerinde duramıyan ve uçuşup duran kuşların, öğle sıcağında hareketsiz duran buğday tarlalarının güzel liğini ve ıssız bir çiftlikte hastalığın uyandırdığı dehşeti bilmezler.
İnsan hayatının da bir takım kaidelere tâbi olması gerektigini düşünmeliydik. Kâinattaki nizame boyun eğmek zorunda olmadığımızı ve keyfimize göre yaşamakta serbest olduğumuzu zannettik. Otomobil yollarında olduğu gibi, hayat yolunda da bir nevi «Seyrüsefer nizamnamesine» uymak mecburiyetinde olduğumuzu kabul etmek istemiyorduk, Yemek yemek, uyumak, cinsi arzuları tatmin etmek, bir otomobil, bir radyo sahibi olmak, sinemaya, danslı toplantıya gitmek, para kazanmak... İşte insanın hakiki gayeleri bunlar görünüyordu. Herkes sigara dumanları arasında, tembelliğin ve alkolün yarattığı gevşeklik içinde, hayattan istediği şekilde zevk alıyordu.
Hayat disiplinsiz ve gayesiz olduğu zaman, tabiatile eğlence denen bataklığa dökülür. İştihalarını şiddetli bir şekilde tatmin etmekte belki kendine göre bir azamet vardır. Fakat eğlence içinde geçmiş bir hayat kadar mânasız bir şey yoktur. Hayat, dansetmekten, delice otomobil sürmekten, sinemaya gitmekten yahut radyo dinlemekten ibaretse, yaşamak neye yarar?
Gençliği mânevi ve organik kıymetlerin rol oynamadığı bir takım imtihanlara göre tasnif etmek bir hatadır. Düşünce kabiliyetine gaye olarak yine düşünceyi almak bir nevi zihni bozukluktur. Zekânın faaliyeti tıpkı cinsi faaliyet gibi tamamen tabii bir şekilde cereyan etmelidir. Bu faaliyet, yalnız kendi kendini tatmin etmeğe değil, diğer ruhi ve organik faaliyetlerle beraber insanın bütün ihtiyaçlarını tatmine matuf olmalıdır.
86 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.