İşgal edilen coğrafyalar, tecavüze uğrayan değerler, gözü yaşlı yetimler, sömürü çarkı altında inleyen mazlumlar, İslam'dan habersiz, saadet çağrısına susamış yığınlar bizim onun ümmeti olduğumuza şahitlik edebilir mi?
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl ben gideyim, Son Peygamber kılavuz!
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya!
Necip Fazıl KISAKÜREK
Hz. Peygamber (s.a.v) büyüklerle kuçaklaşmadan önce çocukların olduğu alana yönelecek ve onlara selam verip hasbihal edecektir.
-" Çocuklar siz beni seviyor musunuz?"
-" Evet çok seviyoruz Ya Rasulullah!"
-" Allah şahittir ki ben de sizi seviyorum."
En Sevgili'nin Medineli bu erkek ve kız çocuklara, büyük birer insan muamelesi yapıp onlarla özel ilgilenmesi, onu takip edenlerin de O'nun gibi nesil endişesi taşımalarına, geleceğin inşası için çocuklara sevgi ve emek vermelerine sebep olacaktır.
O halde Peygamberini örnek alan Müslümanlar, haksızlık ve zulümler karşısında nemelazımcı olamaz. Müslüman çevresine karşı duyarlı olmalıdır.
Nemelazımcı: İlgilenmesi gereken şeylerle ilgilenmekten kaçınan (kimse).
"Ben ile yetimi himaye eden kıyamet gününde şöyle şöyle olacağız" (Buhari,Edep,24)
buyurarak işaret parmağı ve orta parmağını birleştirecekti. Yetim bir Peygamber'in ümmeti yetimleri himayesiz bırakmazdı.