Sözler ve Alıntılar
"Bilge kişi, ruhun kapısını açmak için dünyanın pencerelerini kapatır."
Sayfa 304 - Açılım KitapKitabı okudu
Gazali 478/1085'te Selçuklu Sultanı Melikşah'ın güçlü veziri Nizamülmülk'ün çevresine katıldı ve vezirin yakın arkadaşı oldu. Nizamülmülk onu Bağdat Nizamiye Medresesi'nde Şafii fıkhı müderrisliğine atadı (484/1091) ve Gazali çok geçmeden çevresine büyük bir talebe kitlesi topladı. Birkaç yıl sonra Gazali, bir saraylı olmasa da, sarayın mütefekkiri idi. Bu mevkide bulunarak o, iktidarın tefessühünü ve fesadını, Sünni fukaha ve ulemanın bozuk ahlâklı sultanlar ve emirlerle uzlaşmalarını gördü ve siyasi fikirleri olgunlaştı.
Sayfa 303 - Açılım KitapKitabı okudu
"Hakiki bir ârif sadece Allah'a muhabbet besler ve eğer Allah'tan başka birisini severse, onu Allah Teâlâ için sever."
| İmam Gazalî
Sayfa 309 - Açılım KitapKitabı okudu
Gazali, sadece iki soruyu bildiğini iddia eder:
Bunlardan biri, Vacibu'l-Vücûd olan, bir sâni' ve müdebbire muhtaç olmayan Hâlık'ın varlığıdır.
İkincisi, Hz. Peygamber'in sıdkıdır (doğruluğudur).
Geri kalan hususlara gelince onları, Hz. Peygamber'i taklid yoluyla öğrenmemiz yeterlidir.
Sayfa 304 - Açılım KitapKitabı okudu
lbn Tufeyl, genç arkadaşını ve sultanı övdü ve sultanın ailesi hakkında duadan sonra ona dönüp şöyle sordu: "Filozofların semavat hakkındaki görüşü nedir? O, kadim bir cevher midir yoksa hadis midir?" Heyecanlanan lbn Rüşd suskun kalırken, sultan ve lbn Tufeyl onun önünde bu konuyu alimane bir tarzda tartışmaya başladılar ve tedricen onu tartışmaya çektiler.
Bir başka seferinde lbn Tufeyl -veya belki de lbn Harun- ona gizlice Emiru 'l-Mü'minin, "(Aristo'nun) kitaplarını şerhedip onların manalarını insanlara açıklamayı isteyen birini kendisiyle tanıştıran kimseden Allah razı olsun! " dedi."
Sayfa 391
Gazalî'nin Tasavvufta Karar Kılması
(Gazali, ömrünün sonunda tasavvufa yönelişini şöyle anlatır:)
"Yakinen anladım ki, sûfîler hal erbabıdırlar, kavl ashabı değil. Ben de ilim yoluyla tahsili mümkün olanı tahsil etmiştim ve geriye, taallüm ve duyma yoluyla değil, sadece zevk ve sülûk yoluyla ulaşılabilecek olan kalmıştı."
Sayfa 308 - Açılım KitapKitabı okudu