Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslâm ve Batı Toplumlarında Siyasal Kurumlar

Said Halim Paşa

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
hiç şüphe edilmemelidir ki, batı toplumu, insan topluluklarına tam bir istikrar temin eden gerçek ve değişmez ahlâkî ve toplumsal ilkeleri henüz bulamamıştır.
Bizim dinimizin anlayışları, ilkeleri Batı dünyasının anlayış ve ilkelerine kıyas kabul etmeyecek kadar üstündür. Bu nedenle, bizler, İslâm dünyasının hali hâlihazırdaki çöküşüne son verebilmeyi ümit etmek için, İslâm'ın ilkelerini daha iyi anlamaya ve o muazzam dinin ahlâkî olduğu kadar toplumsalda olan ilkelerini daha iyi uygulamaya çalışmaktan başka bir çaremiz yoktur.
Reklam
O hâlde, şeriatin egemenliği ilkesi denilen bu mutlak gerçek, olaylarla öyle kesin ve görkemli bir şekilde kurul muş bulunuyor; bu ilke, öyle bir toplumsal düzen oluştu ruyor ki, insana bireysel ve toplumsal planda gerçek bir mutluluk temin etmek için mümkün olan şartların tümünü ihtiva ediyor. Öyle bir toplumsal düzen ki, o zamana kadar insanın kararları önüne dikilip onu tam bir özgürlük içinde evrimden, gelişmekten alıkoyan binlerce engel, şaşırtıcı bir biçimde devrilip gidiyor. Öyle bir toplumsal düzen ki, az bir zaman içinde ve hiç yoktan hayret verici bir uygarlık oluş turarak yüzyıllarca insanlığı bilimin, hikmetin ve adaletin bereketli nurlarıyla aydınlatıyor ve onu ahlâkî, toplumsal ve maddî bakımdan benzeri görülmemiş bir mutluluk içinde yaşatıyor.
Önsöz
Islam, bir taraftan bizi bir olan Allah'a kullukla (ibadet) yükümlü kılarken, diğer taraftan ahlaki olduğu kadar toplumsal da olan birtakım anlayışlara (telakki), ilkelere (prensip) sahip kalmıştır. Bu anlayış ve ilkeler, doğrudan doğruya Allah'ın birliği (vahdaniyet) akidesinden doğuyor. Biz de, ancak bu akidenin sevkiyle onlara boyun
Sayfa 18 - PınarKitabı okudu
YÜRÜTME GÜCÜ
Her yetki bir hak bağışlar. Her hak da bir yetki tanır. Hak ile yetkinin birleşmesinden de bağımsızlık meydana gelir. Ulusu temsil eden parlementonun hükumeti denetleme hakkı varsa, bu hak, hükumetin ulusa karşı iyi ya da kötü hareket etmekte olduğuna dair hüküm verme yetkisinin ancak ulusa ait bulunmasından ileri gelir. Bunun gibi, yasama
Sayfa 70 - PınarKitabı okudu
Çöküş dönemi
Denebilir ki, biz ekonomik açudan ne kadar mefluç, maddiyat bakımından ne derecelerde sefalette isek, onlar bu yönlerden o kadar güçlü, o kadar müreffehtirler. Bu bakış açısından, şüphe yoktur ki, Islam kavimleri acınacak durumdadırlar ve Batı kavimlerinden öğrenecek pek çok şeyleri olduğu gibi, bu konuda onlara ne kadar imrenseler hakları
Sayfa 39 - PınarKitabı okudu
Reklam
Çöküş dönemi
Bu Batılılaşmış kafalar, ne vazık ki, çaresini bulmak istedikleri hastalığın ne doğasını, ne nitelkiğini hiç bir zaman gerektiği ölçüde anlayamadıkları gibi, yükselmesini sağlamak için boş yere uğrasıp durdukları toplumu da ne yazık ki öğrenememiş, tanıyamamışlardır. Işte bunun içindir ki, bu kafalar, Islam dünyasının zaten çok kararsız,
Sayfa 43 - PınarKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.