Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslâm'da İhyâ Hareketleri

Ebu'l A'lâ el-Mevdudi

İslâm'da İhyâ Hareketleri Gönderileri

İslâm'da İhyâ Hareketleri kitaplarını, İslâm'da İhyâ Hareketleri sözleri ve alıntılarını, İslâm'da İhyâ Hareketleri yazarlarını, İslâm'da İhyâ Hareketleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İslâm'da insanlar bir yığın soruların içinde bırakılmamıştır. Temel sorular ve esaslar bizzat Allah (c.c.) tarafından açıklanmıştır. İnsan, sonu mükâafat veya ceza olan yollardan hangisine gireceğine karar vermekte hürdür, fakat doğru olana gitmesi için bizzat Allah (c.c.) tarafından bütün kolaylıklar sağlanmış, imkânlar oluşturulmuştur. İnsan yeter ki doğruyu arayışında samimi olsun, Allah onu sonu mükafat olan doğru yola ulaştıracak, kendi rızasını kazanıcı bütün imkânları önüne serecek, bu yolda da, en büyük yardımcısı olacaktır."
Pınar Yayınları, 1986
"İnsanın, dünyadaki yaşantısında karşılaştığı mutlu edici veya ızdırap verici şeylerden hareketle, doğru üzerinde olup olmadığını düşünmesi anlamsızdır. Çünkü dünya hayatında, insanın karşılaştığı hadiseler, inancının değil, amelinin, eylemlerinin bir sonucudur. Her ne kadar bu tam anlamıyla kesin olmasa da büyük oranda bu şekildedir. Bundan dolayı da bu karşılaşılan hadiselerin, asıl hesap günü sonucunda verilecek kararın karşılığıyla ilgisi yoktur. Asıl karşılık sadece hesap günü sonrasındadır..."
Sayfa 3 - Pınar Yayınları, 1986
Reklam
Asetizm
"Allah (c.c.), bu dünyanın ahiretin bir tarlası, imtihan meydanı olduğunu bildirirken, asetizm bu doğruyu çarpıtarak, dünyanın bir 'çilehane' olarak algılanması gerektiğini belirtir. Böylelikle insanlar şuna inanmaya başlarlar: 'İnsan bu dünyaya temiz olarak, imtihan bilinci içinde gelmemiştir, aksine kötülüklerin, pisliklerin içine fırlatılmış, atılmıştır. Bu çaresizlikle sorumluluklardan kaçınmak gerekir düşüncesi hakim olur. Aktif ve bilinçli hareketler engellenir. Boşuna uğraşma hiç bir şey değiştiremezsin, ne yaparsan yap boşuna inancı oluşmaya başlar. Böylesine pasifize olmuş bir insandan bilinçli ve aktif bir eylem beklemek boşuna olacaktır."
Pınar Yayınları, 1986
Asetizm (ruhbanlık)
"Asetizm'in en büyük özelliklerinden birisi anti-sosyal olmasıdır. O, toplumun düşmanıdır. Toplumsal bir yapıyı kabul etmez. Çünkü kötülüklerin kaynaklandığı yer olarak toplum görülür."
Pınar Yayınları, 1986
Asetizim (ruhbanlık)
"...bedene ızdırap çektirmeli ki ruh pisliklerden daha da arınsın, temiziensin. Böylelikle bedenin ruh üzerindeki hakimiyeti kalkar, ruh gerçek mutluluğa, kurtuluşa kavuşmuş olur."
Pınar Yayınları, 1986
Asetizm (ruhbanlık)
"Dünyaya gelen bir insanın, ızdıraptan uzak olmayı düşünmesi mümkün değildir. O istediği kadar ızdıraptan kaçınsın yine de ondan kurtulamayacaktır. Öyle ise ızdıraptan kaçmak yerine, bilinçli bir şekilde onu yaşayıp daha az ızdırap çekmeye çalışmak, en azından onun korkusundan kurtulmak gerekir."
Pınar Yayınları, 1986
Reklam
Asetizm (ruhbanlık)
"Asetizm'e göre, dünya, bir çile evidir. İnsan dünyaya ızdırap çekmek için gelir. Hayatın esası ızdıraptır. Bu yönüyle ızdırap, insan için yaşanması gereken bir olgudur."
Pınar Yayınları, 1986
Politeizim (şirk)
"...bir put yıkalım derken bin put inşa ettiler."
Pınar Yayınları, 1986
Politeizim (şirk)
"Allah (c.c.) ile yaratıklar arasında aracılar olduğuna inanan kişilerle, Allah (c.c.)ı tamamen inkâr eden kişiler arasındaki tek fark isimlerin farklılığıdır. Çünkü birisi Allah (c.c.)ı tamamen inkâr ederken, diğerinde O'nu hiç bir fonksiyona sahip olmayan bir güç olarak algılamaya başlamaktadır. Yüzeysel olan bu farklılık temelde rahatlıkla birleşebilmekte aynı noktada yer alabilmektedir."
Pınar Yayınları, 1986
Politeizim (şirk)
"Allah (c.c.) o kadar uzak mesafelerde, erişilmez yerlerde tasavvur edilmiş ki, Allah (c.c.) yüce olduğu için insanların işleriyle doğrudan ilgilenmez inancına kapılınmış. ben neyim ki doğrudan Allah'a sesleneyim düşüncesiyle araya bir yığın aracılar sokulmuş, Allah'la böyle bir ilişkiye geçme gayreti gösterilmiştir."
Pınar Yayınları, 1986
Reklam
Politeizim (şirk)
"Resûl veya nebiye inandığını söyleyen insanlar bir müddet sonra o resul veya nebiyi, evliya olarak isimlendirilen şahısları, salih kulları, komutanları, liderleri vs. ilahlaştırmışlar, onları Allah (c.c.) ile kendi aralarında aracı tanrılar olarak nitelemeye başlamışlardır."
Pınar Yayınları, 1986
202 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.