İslâm’da İmâmet ve Hilâfet
Hasan Gümüşoğluİslâm’da İmâmet ve Hilâfet Gönderileri
İslâm’da İmâmet ve Hilâfet kitaplarını, İslâm’da İmâmet ve Hilâfet sözleri ve alıntılarını, İslâm’da İmâmet ve Hilâfet yazarlarını, İslâm’da İmâmet ve Hilâfet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arap hilâfetinden istediği neticeyi alamayan İngiltere ve bir kısım Avrupa devletleri halifenin yetkilerini kısıtlanmasını hatta bütün yetkilerinin elinden alınmasını dolayısıyla halifenin sadece şeklen bulunması ve müslümanlar üzerindeki maddi nüfuzundan mahrum bırakılması yani hilâfetin ruhani bir makam olarak, Vatikan misali bir şekil almasını istiyorlardı.
Sayfa 303 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
İngilizlerin gündeme getirdikleri Arap hilâfeti istikametinde Osmanlıdan hilâfeti alıp Araplara vererek hilâfeti, İngiliz menfaatlerine hizmet eder hale getirme planları Şerif Hüseyin ile belli bir yere getirilmişti. Ancak Şerif Hüseyin, İslâm Âleminde gerekli desteği bulamamış özellikle Güney Asya ve Hindistan müslümanlarının tepkileriyle İngiltere ve Şerif Hüseyin emeline ulaşamamıştır... Söz konusu bölgelerdeki müslümanlar özellikle II. Abdülhamit'in hilâfet siyasetinin bir meyvesi olarak hilâfetin Osmanlıdan alınmasına şiddetle karşı çıkıyorlar Osmanlıyı kendileri ve İslâm Âlemi için tek himaye edebilecek devlet olarak görüyorlardı.
Sayfa 303 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Batılıların hilâfetle alakalı siyasetlerini ve bu konuda kararsızlıklarını Birinci Dünya savaşının ünlü yorumcularından Lothrop Stoddarnd'ın 1921'de yayınlanan The New World Of İslâm adlı eserinden öğreniyoruz:
'Avrupalı yazarların Panislâmizm'in kanatlarını en iyi şekilde kesmek için, hilâfetin saygınlığını yitirmiş bir Türk sultanı tarafından muhafazasının mı? Yoksa Mekke şerifine devredilmesinin mi? yada tamamen lağvının mı? daha uygun olacağını tartıştıklarını görürüz...' Uzun tartışmalardan sonra son seçenekle bu meseleye nihaî nokta konulmuştur.
Sayfa 299 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
...II. Abdülhamit'in Filistin için yaptığı mücadele menfi çalışmalara rağmen bütün İslâm Âleminde takdirle karşılanmış özellikle Filistin halkı dünyaya gelen erkek çocuklarının ekserisinin ismini Abdülhamid koyarak halifeye karşı olan derin sevgilerini göstermişlerdir. Bugün aradan yaklaşık olarak bir asır geçmesine rağmen bölgede kaldığımız müddetçe müşahede ettiğimiz şekilde Filistin halkı Abdülhamid'e karşı büyük bir muhabbet beslemekte özellikle yaşlılar Abdülhamid ismi anıldığında zaman zaman gözyaşlarını tutamamaktadır.
Sayfa 295 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
...II. Abdülhamid'in siyasetiyle hilâfet esas fonksiyonlarını daha çok ifa eder hale gelmiş ve bütün müslümanların ümidi olmuştur.
Sayfa 295 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
...özellikle İngiltere ve Fransa müslümanların bulunduğu bölgeleri Osmanlı hakimiyetinden ayırıp kendi sömürgeleri yapmak için Osmanlı hilâfetini dolayısıyla onun güçlü halifesi II. Abdülhamid'in hilâfet siyaseti ile gerçekleştirdiği İslâm Birliğini kendileri için en büyük mâni kabul ediyorlardı.
Sayfa 294 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Arap hilâfeti fikri Osmanlının hilâfetinin tartışılmasını gündeme getirmiş daha sonra ise hilâfetin bizzat kendisinin dinî bir müessese olup olmadığı tartışma konusu yapılarak hilâfetin kaldırılmasının zemini oluşturulmuştur. Tartışılır hale gelmiş bir hilâfetin kaldırılması ise daha kolay olmuştur. Kaldırıldıktan sonra ise özellikle Arapların hilâfetin kendilerine geçebileceği ümidini taşımaları Osmanlı hilâfetinin ilgasına tepkilerin yüksek olmamasını sağlamıştır.
Sayfa 294 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Meşhur Osmanlı seyyahı Abdurreşid İbrahim 1326 (1908) yılında Hicaz'da hac esnasında karşılaştığı bazı garipliklere temas ederek Yemen'den gelen hacıların fevkalade çokluğuna ve hep İngiliz parası harcamalarına hayret ettiğini belirttikten sonra 'Hilâfet-i Arabiyye' başlığı taşıyan kağıtların dağıtıldığını gördüğünü zikrederek bunu mânasını anlayamadığını söylemektedir.
Sayfa 293 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Osmanlı özellikle Hicaz bölgesine hakim olduktan sonra İslâm'a olan saygılarının bir tezahürü olarak bu bölgelerde Osmanlı bayrağını asmaktan haya etmişler, asırlarca hicazdaki kalelere Osmanlı bayrağı çekmemişlerdir.
Sayfa 289 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
...Osmanlı Devletinin çok uzaklardaki Endonezya ve Malezya Müslümanlarını XVI. yüzyıldan itibaren himaye ettikleri, Sultan II. Selim'in devrinde (1566-1578) söz konusu bölgelerde Portekizlilere karşı kullanılmak üzere deniz gücü gönderdiği bilinmektedir. Ayrıca XVII. asrın sonlarına doğru Osmanlı himayesini isteyen bir diğer bölge de Turan olarak bildiğimiz Orta Asya Türkleridir.
Görülüyor ki müsteşriklerin iddialarının aksine Osmanı hilâfetinin hakimiyeti dünyanın en uzak bölgelerine varıncaya kadar kendini kabul ettirmekte, dünya müslümanları Osmanlı padişahını bir halife olması itibariyle kendilerinin hamisi görmektedir.
Sayfa 289 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu