“Türkiye olarak önemli bir siyasetçi, entelektüel ve düşünce adamını kaybettik. İsmail Cem hem yakın arkadaşım, hem de eskiden Dış İşleri Bakanlığı'nın başındaydı. Üzüntüm çok derin.”
(Cumhurbaşkanı Abdullah Gül)
“Tarih içinde toplumun geçirdiği büyük değişimin nasıl bir sürekliliği yansıttığını inceleyen, araştıran değerli bir bilim adamıydı. Türkiye'nin modernleşmesi için mücadele veren seçkin bir siyasetçiydi. Değerli, dost bir insandı. Hepimiz için büyük bir kayıp. Ailesine, bütün partililere ve topluma başsağlığı diliyorum. Cenaze törenine katılacağız. Ocak ayı, acılı bir Ocak. Uğur Mumcu, Hrant Dink, Muammer Aksoy Ocak'ta öldü. Cem'i de Ocak'ta kaybettik. Cem, toplumuyla, Türkiye'yle ilgisini çok diri tuttu. Son nefesini verinceye kadar Türkiye'yle meşguldü. Birlikte yayın yaptık, kitap yazdık, siyaset yaptık. Ayrı düştük ama ne mutlu ki o ayrılık kısa bir süre içinde bitti. Yaşamının son döneminde beraberdik. Çok büyük bir acı yaşıyoruz.”
(CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal)
“Türkiye için çok büyük ve çok erken bir kayıp. Hiç üslubunu bozmadan belli bir siyasi terbiye içinde ilişkilerini yürütürdü. Beş yıl kadar dışişleri bakanlığı yaptı. Çok iyi bir entelektüeldi. Dünyadaki gelişmeleri çok doğru okuyordu. Onun döneminde Türk Dış İşleri gelişmeleri yakından izliyordu. Tarihi isimlerden biridir.”
(Milliyet Gazetesi Yazarı Fikret Bila)
“Bütün istatistiklerin dışında, hayata bağlılığı ve insanları sevmesiyle hayata çok sarıldı, ama hastalık yine de seyrini sürdürdü. Eğer kendisiyle röportaj yapsaydım, bu çok duygulu bir röportaj olurdu. Çok meşguldü, ama her zaman yanımızdaydı. Babam sevgi ve yönlendirmesiyle daima hayatımızın içinde oldu, babalığını her zaman hissettim. 12 Eylül'de çok ciddi tehditler aldı, bir dönem yurtdışına gitti. YTP döneminde de çeşitli badireler atlattı. Hayatı inişli çıkışlıydı. Son ana kadar yazmayı sürdürdü, öldüğünde elinde hâlâ mürekkep izleri vardı. İnsanların onu sevgi ve saygıyla hatırlaması bizim için en büyük hatıradır.”
(Kızı İpek Cem)
