Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstanbul Bir Masaldı

Mario Levi

İstanbul Bir Masaldı Gönderileri

İstanbul Bir Masaldı kitaplarını, İstanbul Bir Masaldı sözleri ve alıntılarını, İstanbul Bir Masaldı yazarlarını, İstanbul Bir Masaldı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşayarak tecrübe edindik her birimiz.
Suskunlukların nelere mal olduğunu, kimlerden kimleri ya da hangi olasılıkları çaldığınıysa, öyle sanıyorum ki hepimiz çok iyi biliyoruz artık...
Herkes eninde sonunda bir dinleyiciyi, kendisini gerçekten dinleyebilecek bir insanı bekliyordu, gereksiniyordu evet. Sorun bu dinlemeyi ya da dinletmeyi gereğince, yeterince yaşayamamamızda, yaşatamamamızda aranabilirdi, bizi, birbirimize gösterecek, gerektiğince gösterecek, birbirimizi yaralamamızı engelleyecek sınırları iyi göremememizde saklı olabilirdi.
Reklam
Farklı düşler adına, farklı yollar bırakmıştı içimizde aynı insanlar... Farklı yollar, farklı yalnızlıklardı, farklı gölgeleri yeniden bulma çabası, olasılığıydı belki de biraz da. Anlatmak, kendini ortaya koymayı, anlamayı, görmeyi bilmek demekti bir kez daha. Bildiğimiz, başkalarına giderken keşfettiğimiz, ayırdına vardığımız gerçeklerdi hiç kuşku yok ki bunlar. Ama bilmek nereye kadar, hangi yeni ilişki için yeterli olabilirdi?
Yenilgiyi kolay kabul etmeyenlerin kaygılarını da biliyordum üstüne üstlük. Aynalardan, aynalardaki ‘gizli’ görüntülerinizden her zaman kaçamazdınız.
Bir insana yeniden inanmak istemiştim... Bir insana, başka umutlarla kurulacak, yaşatılabilecek bir hayal için yeniden inanmayı gereksemiştim. Yanılmayı, aldanmayı, gerçeklerle yüzleşmeye bir kez daha mı tercih etmiştim öyleyse? Bu sorunun yanıtını vermeye kolay kolay yanaşmayacağım, yanaşamayacağım belki de. Birilerini korumanın, korumak istemenin kendini korumak anlamına da geleceğini biliyorum ne de olsa artık.
Yalnızlıklarımızda, yalnızlıklarımızdan kurtulmak için bıraktıklarımızı, bırakmaya mecbur kaldıklarımızı, içimizde bıraktıklarıyla, beklemediğimiz anlarda hatırlamak bir kader miydi bizim için? Zamanı, tüm kaçışlarımıza ve korkularımıza karşın yeniden doğurmaya çalışmıştık. Zamanı, içimizdeki zamanı bir başkasına anlatmaya çalışmıştık...
Reklam
"Biz neredeyiz gerçekte, kimin, hangi bulamadığımız, bulsak da dile getiremediğimiz yalanın tutsağıyız? Biz kimdeyiz aslında, gerçek duygularımızı kimde yitiriyoruz yavaş yavaş, kimde eksiliyor, kimde ölüyoruz?..”
Ölümleri ertelemenin, unutmayı denemenin başka kaç yolu vardı?..
Kimi kötülükler öldürülemiyordu, hiçbir zaman öldürülememişti sonuçta. Kimi kötülükler öldürülemiyordu... O eski, unuttuğumuzu sandığımız, ama içimizde hep yaşayan gölgelerden belki de bu yüzden bir türlü kurtulamıyorduk...
"Durmuştuk... Durduğumuz yer suskunluğumuzdu, suskunluğumuzda koruduğumuz, korumaya çalıştığımız insanlarımızdı, birbirimizi unuttuğumuzu, kaybettiğimizi ayrımsadığımız saatlerimizdi bir kez daha. Suskunluklarımız pişmanlıklarımızdı elbette, o ilişkilerde öldüğümüz anlara yeniden, başka ölümleri de yaşamış insanlar, hikâye kahramanları olarak dönmek istemelerimizdi...“
876 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.