Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstanbul Bir Masaldı

Mario Levi

İstanbul Bir Masaldı Gönderileri

İstanbul Bir Masaldı kitaplarını, İstanbul Bir Masaldı sözleri ve alıntılarını, İstanbul Bir Masaldı yazarlarını, İstanbul Bir Masaldı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biliyorum, biliyorum, henüz bitmedi... Kimi hikâyeler hiç bitmez... Kimi insanlara kimi hikâyeler hiç bitmez...’ demişti. Kimi insanlarla, kimi ilişkiler hiç bitmez... Kimi hikâyeler hiç bitmez...
Herkesin, günün birinde, bir yerlerde yitirdiği sanısına kapıldığı, hayatı bir biçimde sürdürme adına, parçalarını, kırıntılarını toplamaya çalıştığı bir hikâyesi vardır. İstenmemiş, hep yabancı kalınmış insanlarla yıllar boyunca yaşamak, sevilmemiş, sevilememiş okullarda okumak ya da bir türlü benimsenememiş mesleklerde, uzun, çok uzun günleri, geceleri, bizleri bir yerlerde beklediğine, bekleyeceğine inanılan uğraşların hayalinde tüketmekle anlam kazanan bir sürgünden, aslına, kendi küçük dünyasına er ya da geç dönme çabası mıdır bu? Bilmiyorum. Bilmiyor ya da bilmemeyi, kendimi tek bir yanıtın sınırlarına hapsetmemeyi yeğliyorum doğrusunu söylemem gerekirse.
Reklam
Hatırlamakta ya da yorumlamakta zorlanmıyorum. Hatırlamakta ya da yorumlamakta zorlanmadığıma inanmak istiyorum. Her çocuk gibi, benim de bir yerlerde saklanmış, gizlenmiş masallarım vardı ne de olsa. Her çocuk gibi benim de yitirilmiş, yeniden bulunamamış oyuncaklarım vardı...
Herkes kendi karanlığını, kendine göre, kendi sesleri ve dokunuşlarıyla yaşıyordu sonuçta. Herkes, kendi karanlığını, kendi sesleri ve dokunuşlarıyla yaşıyordu...
İşte böyle... Ben yıllarca bu savaşın ortasında, bu savaş için yaşadım. Bunu yaparken de en yakınlarımla gereğince yakınlaşamama hatasına düştüm. Çalışmalarımın karşılığını yardım ettiğim insanların minnet duygularıyla ya da önemlerini, değerlerini zamanla kaçınılmaz bir biçimde yitiren başarılarla alırken, bu dünyaya getirdiklerimden yavaş yavaş uzaklaşıyormuşum meğerse...
Birkaç damla gözyaşı... Kaç yıl geçti şimdi aradan, ‘geride’ kaç insan, kaç çehre, kaç ihanet bırakıldı şimdi? Sorunun çağrıştırdıkları, insanda o eski hüznü, o kendine yakalanma duygusunu yeniden uyandırıyor... Yalanlarla beslenen, bize bir yerleri uzaklarda, çok uzaklarda bıraktığımızı söyleten bir yanılsama mı burada yaşanan, o ‘uzaklara’ bir kez daha dokunma özlemi mi?
Reklam
Bir başkasına, başkalarının çağrılarına ve uyandırabilecekleri tüm sorulara karşın güvenebilmek... Pek az insanın ulaşmayı başardığı, başarabildiği duygulardan biriydi bu hiç kuşku yok ki.
‘Onun için yaptıklarımı unutmak istemiyorum’ demişti o gecenin sonuna doğru. Onun için yaptıklarımı unutmak istemiyorum... Bir dileği, unutmamanın yanı sıra, unutulmama dileğini de saklıyordu sanki bu cümle. O duygular, o zamanlarda ancak böyle dile getirilebilirdi. Bu anı zihninden hiçbir zaman silemeyecekti... İnsanlarını özverisiyle, tüm benliğiyle mutlu etmeye çalışmış, mutluluğu hep sevdiklerinin gözlerinde aramış bu kadını birdenbire kollarının arasına almıştı o anda...
Eksikliklerin, yaşanamamışlıkların serüveni, bizi, kendimize yeniden çağırıyor bu zamanlarda... Bizi ‘başkası’ yapan o yeri bir kez daha bulmaya çalışıyoruz...
İnsanı suskunluğuyla kendine çeken, bağlayabilen kadınlardandı.
876 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.