Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstanbul Maviyken

Tolga Gümüşay

İstanbul Maviyken Hakkında

İstanbul Maviyken konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Hiç Kimsenin Kenti’nin yazarı Tolga Gümüşay’dan büyüleyici bir İstanbul başyapıtı… Beyoğlu’nun serüvenci ruh hali, Kumkapı ve Kadırga’nın alçakgönüllülüğü, Boğaziçi’nin baştan çıkarıcılığı İstanbul’un mavisinde eriyor, okurun ruhunu ısıtan bir örtüye dönüşüyor. Kitabın ana karakteri Konstantin’in de ifade ettiği gibi, "Sanki bu şehir karlar altındayken, insanın kulağına hayatın anlamını fısıldayıverecekmiş gibi gizemli bir havaya bürünüyor." Rum Vasili, alnında rakı kadehiyle "O Çi Çorniye" söylüyor… Barones’in notaları Tarlabaşı sokaklarına kar taneleri gibi düşüyor… Agop Bey sakasının hüzünlü cıvıltıları eşliğinde çayları tazeliyor… Mucit Kadir son ve en büyük icadı üzerinde harıl harıl çalışıyor… Denizkızı kadar güzel Bella tavan arasında Chagall’ı kıskandıracak resimler yapıyor… Lale Hanım’ın dansözlük gösterisi apartman dairesini pavyona çeviriyor… Ve 20. yüzyıl İstanbul'unun büyüleyici yaşantısı, Konstantin’le birlikte okuru da usul usul ele geçiriyor. İstanbul Maviyken dili, müziği ve sarıp sarmalayan atmosferiyle okura kendini adeta mavi camdan bir kar küresinde hissettiriyor.
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 2 dk.Sayfa Sayısı: 248Basım Tarihi: Eylül 2020Yayınevi: Altın Kitaplar
ISBN: 9789752125599Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 70.3
Erkek% 29.7
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Tolga Gümüşay
Tolga GümüşayYazar · 12 kitap
1972'de Gönen'li ailesinin görevli bulunduğu Uzunköprü'de doğdu. 1990'da en fazla yatakhanesinden ve kompozisyon sınavlarından keyif aldığı Kadıköy Anadolu Lisesi'ni bitirdi. Mezun olduğu 1994 yılına kadar İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden çok; kentle, dostlarıyla, kitaplarla haşır neşir oldu. Münasebetsiz saatlerde çıkagelen ilham ve basınçlarla şiirler, yazılar yazdı. Bunları kendine sakladı. Öğrencilikle bağını koparmamak için, belki ilerde işe de yarar diye Marmara Üniversitesi Örgütsel Davranış Yüksek Lisans programını tamamladı. Bu arada reklam ajanslarında çalışmayı, kendisini ve İstanbul çevresini keşfetmeyi ihmal etmedi. 2000 yılına kadar askerliğini bitirdi, reklamcılıkta ilerledi, "6 Yıl Tam Pansiyon"da adı sıkça anılan Bilge'yle evlendi. Gezilerinin menzilini, dünyaya bakışını genişletti. Dostları, değerleri, sevdikleri çok önceleri oturmuştu. Onları hiç değiştirmedi. 2001 yılında ilk kitabı "6 Yıl Tam Pansiyon" Günışığı Kitaplığı'nca yayımlandı. Kitabı bir edebiyatçı iddiasıyla değil, onsekizinde bir yatılının diliyle kaleme aldı. Bir yıl süresince yazmaya her oturuşunda Yansımalar'ın Bab-ı Esrar ve Serzeniş albümlerini dinledi. Kitabı bitirdiğinde saat sabahın beşiydi ve tam otuz altı saattir aralıksız yazıyordu. Beyoğlu'nun arka sokaklarında dolaşırken pembe bir tuvalet gördü: Köhne, hüzünlü binalar arasına gerilmiş bir çamaşır ipinde salınıyor, dört yanı kuşatan griye inat rüzgarda uçuşan toz pembe etekleri, başka türlü alemlerin de var olduğunu müjdeliyordu. İnsanı bir romanın peşine düşürecek kadar ilham verici bir sahneydi o. 2004'te "Pembe Tuvalet" adlı romanı Altın Kitaplar tarafından basıldı. 2003'ün sonlarında dünyaya gelen tatlı Rüzgar'ına daha çok zaman ayırabilmek için roman yazmaya ara verdi. 2005 yılında dil ve kurgularından yetişkinlerin de keyif alabilmesini umarak yazdığı çocuk öyküleri kitabı "Geleceği Görme Ortaklığı" basıldı. 2006'da Günışığı Kitaplığı'nın yayımlayacağı ilk genç öykü kitabı olan "Keskin Naneli Öyküler"i tamamladı. 2007 yaz tatilini Antalya Çıralı'da doğal, dingin bir pansiyonda geçirdi. Tatil dönüşü Ortaköy'de sekiz metrekare büyüklüğünde kiralık bir oda tutup, huzurlu ve sıkıcı bir Akdeniz pansiyonunda geçen yeni bir romana başladı. 2008 haziranında "Anormal" basıldı. Galata'nın daracık sokaklarını her adımlayışında genzine oturuveren hüzün ve boş vermişliğin kaynağına inmeye karar verdi. Galata ile kulesi kadar bütünleşmiş insanlarla sohbet etti. Otellerini, hamamlarını, hanlarını, tapınaklarını ziyaret etti. Bulduğu izleri okuduklarıyla derinleştirdi. İçselleştirdikleriyle yeni bir romana girişti. İstanbul'un kültür başkenti olduğu 2010'un yazında, Galata'ya "Hiç Kimsenin Kenti" diye seslendi. 2011'de, yazarlık serüveninin onuncu yılını bir başka yatılı romanıyla selamladı. 11 yaşında Erzurum Anadolu Lisesi'nin hazırlık sınıfına başlamaya ne kadar hazır olduğunu "Hazırlıksız" başlığı altında kitaplaştırdı.